( Yazar'dan )
Ömer oturduğu sandalyeden doğruldu ve ellerini masaya dayadı.
Ö: N-nasıl yani sen şimdi-
F: Ömer lütfen sakin ol.
Dedi ellerini Ömerin ellerinin üstüne koyarak. Ömer hemen ellerini çekti ve kaşlarını çatıp sakin halinden sinirli hale geçiş yaptı.
Ö: Fikret sırf bunu söylemek için mi beni buraya çağırdın?
F: Yani ben... Bunu bilmen gerekiyor diye düşündüm.
Ö: Bukadar yıl geçmiş üstünden nereden geldi aklına şimdi söylemek? Kaldı ki bunu söylemek sana düşmüyor.
F: Ben senin için. Sen şu anda bana değil Defneye kızman gerekiyor.
Ö: Bunca yıl dünyadan bir haber, hiç haberim olmadan aptal yerine koyularak mı yaşadığımı sanıyorsun?
F: Nasıl yani sen biliyor muydun?
Ö: Elbette ki biliyorum.
F: Bunu bile bile evlendin onunla öyle mi?
Ö: Bak Fikret ben Defneyi seviyorum. Ben onu kendimen daha fazla seviyorum.
Fikret yutkundu.
Ö: Ben Defnem sayesinde nefes alıyorum. O yüzden karşıma gelip "Defne şöyle Defne böyle" deme! Defnenin adını ağızına bile alma!
Deyip sandalyeden kalkıp gitmişti. Fikret ise öylece kala kaldı olduğu yerde.
***
Serkan Melisi telefondan arıyordu ama Melis açmıyordu. Artık 23 cevapsız arama vardı.
Serkan pes edip Melisi aramayı bıraktı. Aklına Sinan gelmişti.
SE: Merhaba Sinan amca nasılsın? . . . . . . Ben de iyiyim teşekkür ederim. Ben Melisi arıyorum ama ulaşamıyorum. Nerede olduğunu biliyor musun? . . . . . . Ha e süper ben hemen geliyorum o zaman. Görüşürüz. . . . . . . .
Serkan telefonu kapatıp evden çıktı. Arabay binip son sürat Sinanların evine doğru sürmeye başladı.
Oraya vardığında kapıyı yardımcıları açmıştı. Serkan salonda oturan Sinan ile Yasemine selam verip Melis odasına gitti.
Kapının önünde durup tıklattı.
ME: Bir dakika.
Diye içeriden ses geldi. Serkan ellerini kavuşturup beklemeye başladı. Bir-iki dakika sonra "gel" dedi Melis ve Serkan kapıyı açıp içeri girdi.
Melisin arkası dönüktü.
ME: Üstümü değiştiriyordum o yüzden beklet-
Melis arkasını dönüp Serkanı görünce donup kaldı.
ME: Serkan sen...
Serkan arkasını dönüp kapıyı kapattı. Sonra Melise yaklaştı. Dibinde durup ellerini ceplerine koydu.
SE: Niye açmıyorsun o telefonu?
ME: Sen niye geldin?
SE: Telefonu niye açmıyorsun? Beni delirtmek mi istiyorsun sen?
Diye sesini yükseltti.
ME: Niye açayım? Sen git o Çağla bozuntusu ile telefondan konuş!
SE: Meliiis!!!
ME: NE?
SE: BAĞIRMA BANA! Saçma sapan şeyler yüzünden ne diye bozuyorsun aramızı?
ME: Sen beni aldattın. Hem de kaç kere.
![](https://img.wattpad.com/cover/178493452-288-k962391.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitmeyen Aşk
Teen FictionYeniden Aşk'ın devam hikayesidir. Yılla sonraya uzanan tatlı mı tatlı, şirin mi şirin bir DefÖm ve MelSer hikayesidir. Umarım ilk hikaye kadar hoşunusuza gider...