( Yazar'dan )
Ö: Ne demek çocuklar yok?
Bunu düyan Defne bir hışımla yataktan fırladı. Ömerin yanına gitti ve telefondan gelen sesi duymaya çalıştı.
İ: Yoklar işte. Üçünün de telefonları kapalı. Büroda yoklar. Kızların haberi yok.
Ö: Tamam sen orada bekle ben hemen gelicem. Sen başka kimseyi arama.
Ömer telefonu kapattı.
D: Ne olmuş? Ben de gelecem.
Ömer bir şey söylemek için ağzını açtığında Defne onu susturdu.
D: Ben de gelecem dedim o kadar!
Ö: Ama Defne-
D: Ömer! O kadar dedim!
Ömer kaşlarını çattı. Defne hemen kızgın isafedesini silip tatlı tatlı gülümsedi.
D: Geleyim mi? Geleyim ben en iyisi geleyim. Ha kocacım? Canım kocacım.
Diye konuştu şirin bir şekilde. Ama Ömer "sana çok kızgınım" ifadesini alsa bozmadı.
Ö: Ben gidiyorum, sen kalıyorsun.
Defne alt dudağını sarkıttı.
Ö: O kadar.
Dedi Defnenin tam aksine çok sakin bir ses tonu ile. Arkasını dönüp dolaptan kıyafet çıkardı ve giyinmeye başladı.
D: Benim oğlum kayıp sen de bana gelmeyeceksin diyorsun.
Takrar kızmıştı. Ömer ona açık ağzı ile baktı. Gömleğini giyip düğmeleri kapatmaya başladı.
Ö: Defne daha ne olup bittiğini bile bilmiyoruz. Ben bir öğreneyim her şeyi sana da haber vericem.
Ömer son düğmeyi de kapatınca Defneyi kendine doğru çekti ve başına bir öpücük kondurdu.
Ö: Sen merak etme bitanem. Serkan akıllıdır. Mutlaka bir yanlışlık vardır bu işin içinde.
D: Peki sen öyle diyorsna öyledir.
Ömer Defneyi kendinden çekti. Ellerini yanaklarına koyup dudaklarına hafif bir buse bıraktı.
Ö: Ben şimdi çabucak gideyim ne olup bittiğini anlayayım seni arayacağım. Tamam mı hayatım?
Defne başını salladı.
Ömer pantolonunu da giyip ceketini askıdan çıkardı. Onu giyerken telefonu çalmaya başladı. Defne yataktan Ömerin telefonunu aldı ve ona uzattı. Arayan asistanıydı. Meşgüle verip telefonu ceketin iç cebine koydu.
Ö: Ben gidiyorum aşkım. Daha sonra görüşürüz.
Defnenin yanağını öptü ve odadan büyük adımlar ile çıktı. Şoför bugün izinli olduğu için arabayı kendisi kullanacaktı
***
Ömer Ahmetin ofisine varana kadar asistanı bir kaç kez daha aramıştı. Ama Ömer hiç birini açmadı.
Ofise girdiğinde İso koltukta oturuyordu. Etrafa bakındığında sehpanın üstünde bir kaç tane boş kutu vardı. Büyük masada bardaklar ve kola kutuları vardı. Bir sandalye de yerde yatıyordu.
Ö: Ne olmuş buraya böyle?
İ: Geldiğimde her şey tam olarak böyleydi. Kızları aradım en son dün öğleden sonra burada olduklarını ondan sonra da hiç konuşmadıklarını söylediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitmeyen Aşk
Roman pour AdolescentsYeniden Aşk'ın devam hikayesidir. Yılla sonraya uzanan tatlı mı tatlı, şirin mi şirin bir DefÖm ve MelSer hikayesidir. Umarım ilk hikaye kadar hoşunusuza gider...