61. bölüm - Manşet

1.5K 86 56
                                    

( Yazar'dan )

Sabah Ömer uyandığında yanında Defne yoktu. Başını kaldırıp, dirseklerinden destek alıp odayı gözleri ile taradı. Sadece camlara vuran yağmurun sesi geliyordu. Banyodan da sesler duyulmuyordu. 

Yorganı üstünden attı ve doğrulup oturdu. Yüzünü sıvazladı ve tekrar odanın içine bakındı. Komidinin üstüne duran kol saatini eline alıp saate baktı. Normal insanlar için erken, Ömer için ise çok geç olmuştu. 

Banyoya girip elini yüzünü yıkadıktan sonra üstünü değiştirdi ve aşağı indi. Defne orada da yoktu. 

Ö: Ayşe. 

Ayşe hemen gelmişti. 

A: Buyrun Ömer bey. 

Ö: Defneyi nerede? 

A: Az önce Yasemin hanımla buluşmak üzere evden çıktı. 

Ö: Peki... Teşekkürler. 

Dedi başını gidebilirsin şeklinde sallayarak. Ömer şaşırmıştı açıkçası. Yasemin pazar günü güzellik merkezine gitmezdi. Defne de o yokken oraya uğramazdı. Kaldı ki sabahın bu saatinde de bakım yapılmazdı ki. Allah Allah... Acaba bir şey mi oldu diye düşünmeden edemedi. 

Cebinden telefonu çıkarıp Defneyi aradı ama Defne açmadı. Sonra Yasemini aradı ama o da açmadı. İyice meraklanmıştı. Dayanamayıp Sinanı aradı en sonunda. 

Sİ: Günaydın ortak. 

Ö: Günaydin kardeşim. Eee ben şey soracaktım. Acaba bizim hanımlardan haberin var mı?

Sİ: Yok valla ben de az önce uyandım. Yasemin yok evde nereye gitmiş bilmiyorum. Aradım açmıyor da. 

Ö: Ben de Defneyi aradım ama o da açmadı. Bir şey mi oldu yoksa? 

Sİ: Yok sanmıyorum. Eğer önemli bir şeyse haber verirlerdi herhalde. 

Ö: Herhalde...

İkisi de herhangi bir şeyden haberleri olacağından şüpheleniyorlardı. 

Sİ: Yine bir şeyler çeviriyorlar ama bakalım. Çıkar kokusu yakında. 

Sessizlik oluştu. Geçtiğimiz yıllarda Defne ve Yasemin iki kişilik dev bir ekip olup kocalarının dediklerine tabii ki her zaman zıt gitmişlerdi. 

Sİ: Kardeşim bunlar toplanıp çocuklara gitmesinler? 

Ö: Yok ya sanmam. Yapmazlar herhalde o kadar konuştuk biz Defne ile rahatsız etmeyeceğiz diye. 

Sİ: Valla biz de Yasemin ile çok konuştum ama bana hiç aldırmadı. 

Ö: Ben bir Serkanı arayayım o zaman. 

Sİ: Ara bakalım. Haber ver bana da. 

Ö: Tamam görüşürüz sonra. 

Deyip kapattı. Bir süre telefonla bakıştıktan sonra koltuğa oturdu ve "Oğlum" yazısının üstüne dokundu...

***

Serkan çalan telefonla yüzünü buruşturdu. Melis de huysuzca kıpırdandı. Göğüsünde uyuyan Melisi uyandırmamak için çok hafifçe kıpırdandı ve komidinin üstünden telefonu alıp açtı ve yine gözlerini kapattı. 

SE: Efendim. 

Ömer oğlunun ses tonundan onu uyandırdığını anlamıştı. 

Ö: Rahatsız ettiğimi biliyorum oğlum ama aramam gerekiyordu. 

SE: Hııı.

Serkan neredeyse uykuya dalacaktı. 

Ö: Annen seni aradı mı yani hiç konuştunuz mu bugün?

Bitmeyen AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin