Bitmeyen Aşk

25. bölüm - Belki...

( Yazar'dan )

Herkes tebrik edip fotoğraflar çekindikten sonra sofranın etrafına yerlerini almışlardı. 

Ö: Allahın izni ile düğünlerini de yaptık mı tam olacak herşey. 

Sİ: Ona daha var. Bakıcaz artık. 

Serkan gözlerini kocaman açıp babasına baktı. Ömer de ona sakin olması için eli ile dur işareti yaptı. 

Ö: Öyle tabii. Erken daha.

Serkan yine aynı şekilde baktı babasına. Neyin peşindeydi ki Ömer? 

Diğerleri yemek sırasında sohbet ederken Serkan ayağı ile yanında oturan Melisi dürttü. Melis yanlışlıkladır diye umursamadı. Ama Serkan bu sefer eline dokundu. Melis ona bakınca göz kırptı ve başı ile yükarıyı gösterdi. 

SE: İzninizle.

Deyip kalktı ve yükarıya yöneldi. Tuvaletin kapısının önünde Melisi beklemeye başladı. Bir iki dakika geçmişti ama Melis hala gelmemişti. Serkan cebinden telefonunu çıkarıp Melise mesaj attı. 

Serkan:
Hadi! Nerede kaldın?

Melis:
Ya hemen arkandan gelemem. 
Anlayacaklar. 

Serkan: 
Kimse anlamaz ya hadiiiiii.

ME: 
Saçmalama Serkan.
Bekleme gelmeyeceğim. 

Serkan: 
😡😡😡😡😡😡

Telefonunu cebine geri sokup aşağı indi. Tekrar yerine oturdu ve Melise kötü bakışlarından birisini attı. 

***

Yemeklerini yedikten sonra gençler bahçeye çıkmışlardı, Emir ile Rüya üst kata diğerleri ise salona geçmişlerdi. 

Melis Serkanın yanına oturmuştu ama birbirlerine çok da yakın davranmıyorlardı çünkü içeriden onları görüyorlardı.

ME: Serkan yapma ama böyle bak üzüyorsun beni. 

SE: Gelmen gerekiyordu ama. Bak şimdi rahat rahat şu yüzüklerin tadını bile çıkaramıyoruz. Babanın gözü sürekli benim üstümde. 

Ahmet güldü.

A: Oğlum Sinan amca geri zekalı mı? Melis senin arkandan kalksaydı zaten anlayacaktı yanına geldiğini daha kötü olacaktı. 

SE: Ya...

Sözünün devamını getirmedi. 

ME: Ne? 

SE: Şu halimize bak. Aramızdan araba geçer. Azıcık yanaşsana ya. Alt tarafı oturuyoruz burada. 

Melis biraz Serkana doğru yaklaştı.

SE: İyi. Mesafe arabadan motosiklede indiği iyi oldu. 

ME: Serkan yapma böyle ama. En güzel gecemizi böyle mi mahvediceksin?

Serkanın gözleri parladı. İşte şimdi keyfi yerine gelmeye başlamıştı. Bir bacağını kıvırıp Melise doğru döndü ve fısıldayarak konuştu. 

SE: En güzel gecemiz? Sence o gece bu gece mi? 

ME: Değil mi? 

SE: Cık. Bence en güzel gecemiz bu değil. 

Göz kırptı. 

SE: Daha ohooo. Düğün var, nikah var. Bunların gecesi var. 

Diğerleri bakışlarını başka tarafa çevirdiler. Sinem kırmızı olmuştu. Melisi söylemiyorum bile.