Multi;Alaz
Hemen annemin yanına gidip yere
çöktüm Asiye ablayla birlikte annemi
alıp koltuğa yerleştirdik. Asiye abladan kolanya getirmesini istedim.
O sırada abimler bize doğru yöneldi, fakat babam müsaade etmedi."Onu bu hale getiren zaten sizsiniz"dedi. Abim ise;
"Baba bunu sen istedin, Sen hiç sevmedin mi?"diye sordu.
Abimin bu sözlerinden sonra bakışlarımı babama çevirdim. Başını hafif eğmiş gözleri dolmuştu. Sonra
kafasını kaldırıp;"Defolun gözümün önünden"dedi.
Anneme bir bakış atıp bahçeye çıktı.
O sırada Rojda Abla;"Sıraç bizimkiler şimdi buraya damlarlar, kan çıkmadan önce vazgeçelim"dedi ve kolunu abimin omzuna koydu.O da ne?benim dün
çarşıdan aldığım bilekliğin aynısıydı.
Nasıl yaa yoksa Rojda abla iki kişiyi birden mi yürütüyordu?
Tam konuşacaktım ki abim;"Artık çok geç" deyip, hızlıca adımlarını bana yöneltti anlıma kısa bir öpücük kondurup;
"Kendine iyi bak güzelim"dedi.
Konuşmama fırsat vermeden Rojda ablanın kolundan tutup hızlıca evden
çıktılar. Arkalarından koştum ama yetişemedim, çoktan arabaya binmişlerdi. Annem de yavaş yavaş ayılmaya başlamıştı.Birden babam telaşla içeriye girip;
" Neredeler" diye sordu. Bende;
"Bilmiyorum az önce çıktılar"dedim.
Babam elinde telefonla hızlı adımlarla yukarıya çıktı. Bende hemen annemi odasına götürdüm. Dilan'nın Havin diye bağırışını duyunca hemen aşağıya indim.
Alaz ve Dilan telaşlı bir şekilde aşağıda bekliyorlardı. Dilan;
"Kuzum ne oldu?bu sesler de ne?"diye sordu.
Dilana cevap verecektim ki Alaz;
"Sesiniz bizim evden duyuluyor.
Babam da bir telaşlı yoksa amcama mı bir şey oldu?"dedi.Ben cevap veremeden babam;
"Alaz çabuk yukarıya gel!!"diye bağırışı konuşmamızı böldü.
Alaz hızlı adımlarla babamın yanına yukarıya çıktı. Ardından amcam da bahçe kapısından göründü o da hızlıca babamların yanına gitti.
Dilan hemen bana dönüp;"Neler oluyor burada?Artık anlatacak mısın?"diye sordu.
"Sanırım abim kız kaçırdı". Dilan resmen şaşkın ördek yavrusuna döndü.
"Nee!!Şaka."
"Keşke şaka olsa.Üzülsem mi?, sevinsem mi?bilemedim."
"Kızım manyak mısın?Neyine seviniyorsun."
"Abimi onca zamandan sonra ilk defa böyle mutlu gördüm.Kendinden emin bir şekilde babamın karşısında durdu ki, görmen gerekti."
"Vay beee Sıraça bak sen, yakışır. Kız resmen abini gelin ettik. Bari kız güzel mi?"
"Yaa kızım bu mu şimdi derdimiz. Az önce burada kıyamet koptu."
Dilan'nın Rojda abla hakkında ki sorusuyla ben de düşünmedim değil.
Gerçekten taş gibi hatun. Tam abime layık. Amaan ne düşünüyorum ben ya, Dilan iyice beni kendine benzetti.
Düşüncelerim beni rahatsız edince;"Ben bir yukarıya çıkıp bakim neler oluyor diye"dedim.
"Dur kız bende gelim, çatlarım yoksa."
"Zaten gelmeseydin şaşardım, hadi gidip bakalım."
Dilan'la beraber merdivenlerden çıktık. Babam'ın çalışma odasının kapısı görüş açımıza girdi. Kapının hafif aralık olduğunu gördüm ve merakıma yenik düşüp onları dinlemeye başladım.
Alaz;
"Amca saçmalama, böyle bir şeyin olmasına asla izin vermem."
Alazı ilk defa babama sesini yükseltirken duyuyordum.O sırada babam;
"Kes sesini Alaz,senden izin alan yok.
Namusumuz beş paralık mı olsun. Ben isteyerek mi yapıyorum sanıyorsun"Babamlar neyden bahsediyordu, meraktan çatlayacaktım. Bakışlarımı hemen arkamda ki Dilan'a çevirdim.
Bakışlarından onun da benim gibi bir şey anlamadığını, anladım. Hatta başka zaman olsa onun bu bakışlarına
katıla katıla gülebilirdim. Biz hâlâ birbirimize şaşkın şaşkın bakarken, birden patlayan silah sesleri ile ikimizde çığlık attık.Bölüm sonu!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ YAĞMURU
Teen Fiction********** Bazen tüm sözler tükenmiş. Tüm yollar kapanmış. Tüm ihtimaller tıkanmıştır. İşte o anda içinde iki ses yükselir. Biri "sabret" diğeri "isyan et" der... Hangisine uyacağını kaderin çizer... **********