Hayırlı Ramazanlar
Multi:Dilan
3 gündür odamdan çıkmıyordum. Yemekleri Asiye abla getirip zorla bir kaç lokma yediriyordu. Annem benim mahvolmuş halimi görmemek için odama bile gelmiyordu. Ama çoğu zaman kapımın önüne geliyordu sonra girmekten vazgeçiyordu. Hıçkırık sesleri kulağıma kadar geliyordu. Zavallı abim şimdi kim bilir nerede, burada olsaydı, bütün bu olanlara asla izin vermezdi, yanımda olurdu. En azından kendimi yalnız hissetmezdim Asiye ablanın kapıyı açmasıyla elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim;
"Kızım yeter kendini bu kadar üzdüğün. Kaç gün oldu hâlâ ağlıyorsun hastalanacaksın diye korkuyorum."
"Dayanamıyorum Asiye abla , aklım almıyor.Bu devirde berdel mi kaldı?
Benim hayellerim ne olacak, evlilik aklımın ucundan bile geçmezken şimdi yüzü dahi görmediğim bir adamla evleniyorum.""Kuzum, kaderde ne varsa o olur. Allah'ın dediğinden öte gidilmez."
Bu laftan sonra birşey diyemedim. Asiye abla birşey hatırlamış gibi telaşla;
"Hadi kalk çabucak hazırlan.Kozan Aşiretinin büyükleri sana bakmaya gelecek."
Asiye ablanın sözlerinden sonra koca bir kahkaha atıverdim. Bana salakmışım gibi baktı. Sanırım delirdiğimi düşünmüştü. İçimi okumuş gibi;
"Delirdin mi kız sen? Ne gülüyon."
Kahkahalarıma son verip bir anda ciddileştim;
"Bir de onlar için hazırlanacak mıyım? Beğenicekseler böyle beğensinler."
Hoş beğenselerde beğenmeselerde alacaklardı. Asiye abla;
"Olurmu öyle şey, hadi kalk hazırlayalım seni."
Bana cevap hakkı tanımadan dolabıma yönelip beyaz boydan elbisemi çıkardı. Bu elbiseyi çok seviyordum. Annem ve Dilan da çok
yakıştırıyordu. Vücudumu ortaya çıkardığını söylüyorlardı. O yüzden giymek istemiyordum. Birden Dilan
sorgusuz sualsiz odaya daldı. O benim aksime neşeli gözüküyordu. Bu 3 günde beni hiç yalnız bırakmamıştı.
Ama ben konuşmak istemiyordum.
Beni mutlu etmek için böyle davrandığına emindim."Ooo kuzum sen daha hazırlanmadın mı?"
"Ya Dilan sende mi?"
Dilanın bir an yüzü düşmüştü fakat hemen kendini toparlayıp;
"Eee ne giyeceksin."diye konuyu değiştirdi. Asiye abla lafa atlayıp;
"Hanımefendi giyinmeyecekmiş."
Dilan Asiye ablaya;
"Abla sen git ben bu inatçı keçiyi hazırlarım."
"Zaten bir sen gelirsin bunun hakkından. Ben de ikramlıklara göz atıp, sizi kontrole gelicem, çabuk olun."
Asiye abla çıkınca, Dilan hemen yanıma geldi. Az önceki neşeli halinden eser kalmamıştı. Yatağa oturup, ellerimi tuttu;
" Kuzu, niye böyle yapıyorsun, seni anlıyorum ama sen bu kadar güçsüz değildin. Benim tanıdığım Havin bu değil, kendine gel artık."
"Beni en iyi senin anlaman gerekiyor Dilan, hayallerimiz vardı bizim. Avukat olucaktım."
"Eee yine okursun okulunu. Kocan iyi
biri olursa seni okutabilir. Hem sen ikna edersin."diyip güldü."Yaa dalga geçme!!"
"Tamam, tamam hem üniversite sınavı yaklaşıyor, sınava girersin."
"Ya izin vermezse Müstakbel Kocam!
nasıl olacak ki gizli gizli üniversite mi okunur?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ YAĞMURU
Teen Fiction********** Bazen tüm sözler tükenmiş. Tüm yollar kapanmış. Tüm ihtimaller tıkanmıştır. İşte o anda içinde iki ses yükselir. Biri "sabret" diğeri "isyan et" der... Hangisine uyacağını kaderin çizer... **********