YAZ YAĞMURU

22.Bölüm🍀🍀

Yeni bölümle tekrar merhabalar!!
Fazla uzatmadan bölüme geçeyim...

İyi okumalar!😊😊😊😊😊😊🤗

——————

"Bu dediklerimi iyi düşün kızım. Ben, senin en doğru kararı verebileceğine inanıyorum" dedi ve omzumu sıvazlayıp salondan çıktı. Yade Piroz'un söyledikleri bütün düşüncelerimi değiştirmişti. Hiç bu yönden düşünmemiştim. Kafamı dağıtmak için odama çıkıp Alaz'ın gizlice getirdiği test kitaplarını çözmeye başladım.

———————

Saatlerdir ders çalışıyordum. Odaya birinin gelmesi korkusu ile test kitaplarını tekrar sakladım. Yorgunluktan yatağa uzanacağım sırada kapı tıklatıldı, zamanlaması harikaydı. Hızla kalkıp kapıyı açıtım, gelen Zeliha ablaydı;

"Kızım, hanımım seni çağırıyor salona
inmeliymişsin."

"Tamam abla, sen git ben geliyorum."

Üzerime çeki düzen verip salona indim. Yade Piroz koltukta oturuyordu yanına gidip oturduğum da;

"Beni çağırmışsın Yadem, bir şey mi oldu?"

"Yok kızım senden bir şey isteyecektim."

"Buyur Yadem."

"Baran yarın İzmire  gidecek, tek başına gitmesin sen de yanında ol, onu yalnız bırakma."

"Ama Yadem, Baran gideceğinden bahsetmedi."

"O keratanın söylemediğini biliyorum,
ben ona söylerim sen git bavulunu hazırla!"

Karşı çıkmaya hazırlanıyordum ki Yade Piroz anlamış gibi sözümü kesip;

"Senden ilk defa bir şey istedim, yapmayacak mısın?" dedi. Şimdi ne diyecektim. Bu evde bana en çok destek olan şüphesiz Yade Piroz du onu kırmak istemiyordum bu yüzden teklifini kabul ettim;

"Tamam Yadem"

"Aferin benim güzel kızıma, hadi git hazırlan!"

Yade Piroz'a baş sallayıp odama çıktım. Hızlıca ihtiyacım olan şeyleri bavula doldurdum.

Havanın kararması ile beraber akşam yemeği için aşağıya indim. Mutfağa baktığımda Zeliha ablagil hızlıca hazırlık yapıyorlardı. Hemen yanlarına gidip;

"Zeliha abla yapacak birşey var mı?"
diye sordum.

"Yok , kuzum sen geç otur!"

Zeliha abla'nın kuzum demesiyle aklıma Dilan geldi ne zamadır konuşmuyorduk. Zaten ailemide göremiyordum. Baran hiçbir şekilde
onlarla iletişime geçmeme izin vermiyordu. Bu konu yüzünden bir çok kez tartışmıştık ama keçi inadından bir türlü vazgeçmemişti, bende Yade Piroz'un dediklerinden sonra üzerine gidemiyordum. Telefonumu tuşlayıp Dilan'ı aradım;

"Alo!"

"Efendim"

"Nasılsın Dilan, arayamıyorum kusura bakma"

"Yoo, önemli değil."

"Sesin kötü geliyor, hayırdır kötü bir şey mi oldu?"

"Ne olacak? Yok bir şeyim."

"Dilan seni çocukluktan beri tanıyorum, bir şey var işte, bu kadar mı uzaklaştın benden?"

"Böyle düşünme lütfen, tamam anlatacağım; Turgut çok farklı davranıyor onu artık çözemiyorum eski Turgut değil!"