14.BÖLÜM🍀🍀

3K 144 3
                                    

  Keyifli okumalar!!!

Kafımı kaldırıp baktığımda yine nefretle bakan bal gözlerle karşılaştım
Kolumun kızaracağına emindim çünkü koparırcasına sıkıyordu öyle ki acıdan gözlerim dolmuştu;

"Ne yapıyorsun!! bırak kolumu canım yakıyorsun."

Sözlerimden sonra yüzünde alaycı bir ifade oluştu ve;

"Sen daha acı nedir bilmiyorsun ama  merak etme ben sana en iyi şekilde öğreticem!!"

Susmaya hiç niyetim yoktu kendimi ezdiremezdim;

"Sen kime ne öğretiyorsun madem bu evliliği istemiyorsun, o övündüğün ağalığınla engel olsaydın " Hani sen sözde ağaydın ya " " Tabii sende istemiyorsan!!!" (Ve Baran 0, Havin 1)

Sözlerimin üzerine yüzündeki alaycı ifade kaybolup yerine sert ve gergin bir ifadeye bıraktı. Bu zaferimden güç alıp kolumu kurtardım ve onda ki aynı alaycı tavrı sergileyerek saçlarımı savurup salona yöneldim.

Salona gittiğimde beni çoktan verdiklerini fark etmiştim. Kendimi satılan bir mal gibi hissetmiştim. Arkamdan Baran da salona girdi ellerini yumruk yapmış, gerilen çenesinden dişlerini sıktığı anlaşılıyordu. Baran'nın babası bizi görünce;

"Gençlerde geldiğine göre yüzükleri takabiliriz" dedi Dilan da  hazırladığı yüzükleri getirmişti. Sanırım aramızda en büyük olan Yade Piroz yüzükleri takacaktı. Yavaşça bize doğru yaklaşıp yüzükleri eline aldı ve;

"Kısmette torunumun mürvetini görmekte varmış,  bu saatten sonra bizlere laf düşmez ama diyeceğim şu ki sakın ha ileride pişman olacağınız hatalar yapmayın çünkü bazı hataların dönüşü olmaz."

Bunları söylerken gözleri dolmuştu sanki birşeyler yaşamış gibiydi...
Daha fazla uzatmayarak elimi nazikçe tutup yüzüğü taktı. Sonra yumruğunu hâlâ açmamış Baran'nın elini tutup çekti o da mecburen elini açmıştı. Yade Piroz imalı bir şekilde yüzüğü taktı tam kurdeleyi kesicekken takım elbiseli adamlardan sevimli olanı;

"Nene makas kesmiyor mu yoksa??"

Baran'nın babası gülerek;

"Kes lan zırvalamayı!!'

Yade Piroz  tam aksine katılarak;

"Kesmi, kesmi" dedi.

Bu sözlerine ben ve Baran hariç herkes gülmeye başladı. Baran'nın homurdanmalarını duyabiliyordum.
Yade parayı alıp tam kurdeleyi kesecekken o çocuk sevimlice yanımaza gelip telefonunu çıkardı peynir diye bağırıp fotoğrafımızı çekti bu çocuk alemdi yaa..
Baran daha fazla dayanamamış olacak ki yadenin elinden makası alıp kurdeleyi "Keser, keser " diyerek tek hamlede kesti.

Bu adam çok fazla oluyordu beni bu duruma sokamazdı ona dünyanın kaç bucak olduğunu gösterecektim. İşte o an kendime söz verdim. Yaptığı şeye sadece ukalaca gülüp;

"Bence de!!" dedim bende bu çıkışı beklemiyor olacakki şaşkınca bana baktı. Ona sadece omuz silkip önüme döndüm. Neyse ki salondaki kimse Baranı takmadı, büyüklerin sırayla ellerini öptükten sonra çikolata ve baklavaları ikram etmiştik. Günün sonunda kalktıklarında bizde uğurlamak için beraber bahçeye çıktık. Birden yüzük parmağımda bir boşluk hissettim parmağıma baktığım da yüzüğümün düştüğünü fark ettim zaten büyüktü tekrar takma zahmetin de bulunmadan avcuma koydum. Herkesle vedalaşırken Baranla göz göze geldim gözlerimin içine baka baka yüzüğünü çıkarıp cebine attı. Allahım tesadüfün böylesi bu fırsatı kaçırırmıyım tabiki de kaçırmam aynı ukalalıkla boş yüzük parmağımı ona gösterdim ve yüzünde ki şaşkınlık görülmeye değerdi. Zaferin verdiği mutlulukla yüzüme güzel bir gülümseme yerleşti ve konağa doğru yöneldim arkamdan baktığını hissedebiliyordum bu yüzden adımları  kendimden  emin bir şekilde attım. Bu geceyi 2-0 olarak bitirmiştim.

Odama çıktığımda ne kadar yorulduğumu anlamıştım. Pandalı pijamalarımı giyip yatağa uzandım. Yastığa kafamı koymamla düşüncelere dalmam bir oldu. Bütün bu olanları takmıyor gibi davranıyordum ama yüreğimde bir sıkıntı vardı. Biz bu adamla sadece 2 dakika bir araya gelmiştik ondada didişmiştik. Herşey üstüste geliyordu abimin bulunamıyor olması, tanımadığım bir adamla evlenmem...
Sanki herşey üzerime oynuyordu.

Daha düne kadar evlenmeyi düşünmeyen ben neredeyse 1 aya evli bir kadın olacaktım. Elimden birşey gelmemesi beni deli ediyordu. Telefonu elime alıp saate baktığımda saatten önce tarih dikkatimi çekmişti üniversite sınavına kayıt yaptırmam için sadece 1 günüm kalmıştı kesinlikle yarın kaydolmalıydım bu düşüncelerle uykuya daldım....

----

Uzun zamandan sonra biraz olsun kendimi umutlu hissettimiştim. Ne olursa olsun hâlâ hayallerimin peşinden gitmek beni daha da güçlendiriyordu. Üniversite sınavı için gerekli olan parayı bankaya yatırıp çıkarken Alazla karşılaştım onu gördüğüme çok şaşırmıştım benim düğün olayı olduğundan bu yana ortada yoktu beni görünce gözleri ışıldadı hemen tanıma gelip cevabını vermek istemediğim soruyu sordu;

"Havin ne yapıyorsun burada?" diye sordu.

"Hiç ne yapim işte sen ne yapıyorsun"
Cidden saçmalamıştım sözlerimden sonra Alaz'ın yüzünde belli belirsiz bir tebessüm oluştu ve;

"Sen Dilansız dışarıya çıkmazdın hayırdır bir şeymi oldu?"

Tabi yaaa Dilan sabah heyecandan onu  unutmuştum umarım kayıt yaptırmıştır.

"Ufak birkaç işim vardı onu yormak istemedim" umarım yemiştir.

"Ufak işlerin bankada mı ?" sanırım yememişti. Benim konuşmama fırsat vermeden;

"Ne sıkıntın varsa bana söyleye bilirsin biliyosun demi, sana her türlü yardım ederim" dedi.

Onun bana yardım edeceğini biliyordum fakat onu bulaştırmak istemiyordum;

"Yok ya ne olacak, öyle geçerken uğradım."

"Bankaya mı?" diye sordu saşkınca evet iyice batmıştım ısrarcı bakışlarına daha fazla dayanamayıp herşeyi anlattım o da hem şaşırmış hemde hayallerimin peşinden gitmeme memnun olmuş bir şekilde;

"Bu yaptığın gerçekten çok etkileyici senin yerine başka biri olsa vazgeçebilirdi."

"Nasıl vazgeçebilirim ki?çocukluktan bu yana istediğim tek şey."

Sözlerimden sonra gözlerin de  anlamlandıramadığım bir ifade geçti ve;

"Dediğim gibi neye ihtiyacın olursa çekinmeden bana söyleyebilirsin. Unutma ben daima arkandayım."

Sözlerine rahatlayacağıma daha çok gerildim. Bu tavırları beni ona karşı mahçup hissettiriyordu. Konuşmayı daha fazla uzatmadım çünkü biri görüp dedikodu çıkarabilirdi aslında normal zamanda bu umrumda olmazdı ama şimdi bahanem olmuştu;

"Neyse ben artık gidim, annemler yokluğumu fark eder."

"Tamam istersen seni eve kadar bırakim."

Onu zor durumda bırakmamak için teklifini nazikçe reddettim.

Tam vedalaşacağımız sırada gelen bildirim sesiyle ikimizde durduk mesaj tanımadığım bir numaradandı mesajı açtığımda gördüğüm yazıyla vücudumu ufak bir titreme aldı.

Bölüm Sonu...

Yorum ve votelerinizi bekliyoruz!!

YAZ YAĞMURU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin