🍓°3

1.2K 124 52
                                    

"Ne yani şimdi Juliet'mi olacaksın?Romeo kim peki?"

"Hiçbir fikrim yok."

Alnımı ovalayıp yanaklarımı şişirdim.

"Şey...Bu korkutucu."

"Evet kesinlikle öyle."

Elimde ki boş çilekli süt kutusunu buruşturup çöpe attıktan sonra Lisa'yla birlikte amfiye doğru ilerledik.

Bay Hwan büyük ve boş amfinin arasında tek başına oturuyordu.

"Hoşgeldiniz kızlar."

Yanımıza gelerek elimi sıktı.

"Baban arayıp rolü almanın istediğini söylediğinde gerçekten mutlu oldum Chaeyoung.Tam da senden beklenilecek şeyi yaptın.Bu role senden başka bu kadar uyacak başka birisi düşünemiyorum."

Bay Hwan'da ailemden pek farksız değildi.

Utanarak tebessüm ettim.

"Teşekkürler Bay Hwan."

Lisa o sıraya hızlıca araya girdi.

"Şey Bay Hwan, size bir sorum olacaktı.Romeo kim?"

Omzuları dikleşmişti.

"Kendisi birazdan burada olur.O zaman tanışırsınız."

"Diğer oyuncular nerede?"

Diye Bay Hwan'a sorumu yönelttiğimde sandalyesine oturuyordu.

"Bu günlük sadece Romeo ve Juliet olacak.Senaryonun bütünüyle sizin etrafınızda dönmesinden dolayı bu iki karakter üzerine yoğunlaşamaya karar verdim.Ayrıca bu iki karakteri oynayacak kişinin biribiri arasında bağlantı olması oyun açısından daha iyi olur diye düşündüğüm için sizin adınıza başka planlarımda var."

Romeo'yu oynayacak kişinin,iyi anlaştığım biri olması için kesinlikle dua etmeye başlasam iyi olurdu.

Lisa ile bağdaş kurarak sahneye oturduk ve sessizce beklemeye başladık.

Yaklaşık 10 dakika sonra amfinin kapısı boş salonda yankılanan gıcırtı sesi ile açıldı.

İkimizinde gözleri merakla kapıya gitmişti.

İlk önce karanlıktan anlamamıştım.

Çünkü koca amfide sadece sahnenin ışığı yanıyordu.

Bize doğru yaklaştıkça Romeo'yu oynayacak kişiyi görebilmiştim.

Bu Na Jaemin'di.

Üst sınıflardan Jaemin.

Kızların sevgilisi tatlımı tatlı,öğretmenlerin möcüğü Jaemin.

Lisa'ya 'cidden mi?' bakışı atarak önüme döndüm.

Jaemin ile pek konuşmuşluğumuz yoktu.

Daha düne kadar ismini bile bilmiyordum.

"Juliet'in ben olduğumu biliyormuydun?"

Sorumu cevaplaması için sahneye gelip yanımıza oturmasını beklemiştim.

"Evet,biliyordum."

"Başrollerden biri olarak herşeyden habersiz olan tek kişi benmişim demekki."

"Yazık olmuş."

Dedi gülümseyerek.

Aslında evet bunun benim adıma büyük bir lütuf  olması gerekiyordu.

Fakat değildi işte.

Bay Hwan'ın alkışlaması ile kendime geldim.

"Evet o zaman senaryolarınızı alabilirsiniz."

Elimize birer tane mavi dosya aldık.

Ve içine baktığımda ise sessizce küfür etmiştim.

Bunu duyan tek kişi Lisa'ydı.

Kafasını yavaşça dosyaya uzattı.

"Aman tanrım."

Yazılar çok küçüktü ayrıca Juliet adına birsürü sahne ve replik vardı.

Bunu kabul ettiğim için kendime lanet okuyordum.

Fakat Jaemin halinden gayet memnundu.

"Evet,nasıl buldunuz çocuklar?"

"Şey,ezberlenebilir."

Jaemin'e ciddimisin bakışı attım.

"Uzun,çok sayfa var ve mükemmel bir oyunculuk gerektiriyor.Ha birde bu kadar repliği ezberleyebilecek bir beyin."

Bay Hwan gülerek Jaemin ve beni yanına alarak kollarını omuzlarımıza attı.

"Bunu yapabileceğinizi biliyorum çocuklar."

Lisa'ya lütfen beni kurtar bakışı atsam da ellerini ve omuzlarını kaldırıp,dudaklarını oynatarak üzgünüm dedi ve beni amfide Bay Hwan ile Na Jaemin'le yalnız bıraktı.

Ve işte tiyatro işkencesi de bu şekilde başlamış oldu.

Romeo and Juliet❞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin