"Hayır hayır,tekrar.Daha duygulu istiyorum çocuklar.Aşk dolu."
"Bay Hwan,içimde aşktan zerre bile yok ama benden aşık Juliet'i oynamamı istiyorsunuz."
"Herkesin içinde aşk vardır Chae bu birisine karşı hissettiğin duygudan ibaret değildir.Balığına ya da annene hissettiğin sevgi gibidir anlıyormusun beni?Ya da mesleğine duyduğun tutku gibidir."
"Huh,peki Bay Hwan."
Derin bir nefes alıp ezberlediğim replikleri söylemeye başladım.
"...Hafifliğe vurma sakın!Karanlık gecenin açığa vurduğu çaresizliğimi." [Juliet]
"Sevgilim, şu meyve ağaçlarının tepelerini gümüşleyen kutsal ay üzerine yemin ederim ki..." [Romeo]
"Yemin etme kararsız ay üstüne sakın;Yörüngesinde her gece yön değiştiren ay gibi,değişken olur sonra senin de aşkın." [Juliet]
"Ne üstüne yemin edey-"
"Evet çocuklar buradan sonrasında zaten iyi gidiyorsunuz şimdi annenin geldiği kısımdan başlayalım Juliet."
Bay Hwan oyunculara rollerin isimleriyle seslenmeye başlayalı iki hafta olmuştu.
Cidden sinir bozucu bir şey...
Jaemin elinde ki senaryo kağıdını bırakıp ofladığı için gözüm ona kaymıştı.
"Evet dadı içeriden seslen!
"..."
"Dadı!"
"..."
"Yoongi!"
"Efendim hocam!"
"Dadı diyorum!Seslensene artık?"
"Üzgünüm hocam dadı dediğinizde anlamıyorum Yoongi deseniz?"
"Peki Yoongi seslen!"
Hangi zekiydi ki oyuncu kıtlığından dolayı Min Yoongi'ye dadı rolünü veren?
Tabi ki de Bay Hwan.
"Juliet!' [Dadı]
"Seslendiler içerden, hoşçakal, canım sevgilim! Geliyorum dadıcığım! Unutma beni, tatlı Montague! Biraz bekle, şimdi gelirim." [Juliet]
"Ey kutsanmış mutlu gece! Korkuyorum gecedir diye, Bütün bu inanılmayacak tatlı şeylerin bir düş olmasından." [Romeo]
"İki kelimecik daha, sevgili Romeo,Sonra da gerçekten iyi geceler sana!..ıı."
Takılmıştım ve bu sırada gözüm Jaemin'e gitti tekrardan.
Dudaklarıyla bana söyledi
"Saygıdeğerse aşkının-"
"Saygıdeğerse aşkının eğilimi, amacın evlenmekse,bildir göndereceğim adamla,nerede,saat kaçta yapmak istiyorsan töreni;O zaman tüm varlığımı sana adar,ardın sıra gelirim ta ölünceye kadar.Ama kötüyse niyetin sana yalvarırım…Vazgeç bundan,başbaşa bırak beni kederimle.Yarın birini yollarım." [Juliet]
"Ancak seninle yaşar ruhum." [Romeo]
"Binlerce iyi geceler sana!" [Juliet]
"Binlerce kez beter olsun gece senin ışığın yoksa..." [Romeo]
[Prova sonrası]
Hızlıca çantamı topralayıp amfiden çıktım.
Lisa okul çıkışından sonra eve birlikte gidelim diye provamı beklemişti.
Hızlıca merdivenlerden indiğim sırada Jaemin'e rastladım.
Yanına geldiğimde adımlarımı yavaşlattım.
"Provada bana yardımcı olduğun için teşekkür ederim."
"Sorun değil.Sadece küçük bir hatırlatmaydı yoksa sen o replikleri ezip geçebilecek bir kızsın Chaeyoung."
Önüme düşen perçemleri kulağımın arkasına attım.
"Teşekkür ederim.Sadece...sahnede herkesin beklentisini karşılayamamaktan ve yakınlarımı hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyorum."
"Hangi yakınlarını?"
"Annem,babam,Bay Hwan..."
Eliyle omzumun sıktı.
"Merak etme.Ben kimseyi hayal kırıklığına uğratacağını düşünmüyorum."
Bu sırada okul bahçesine çıkmıştık bile.
"İyi akşamlar Jaemin."
"İstersen seni bırakabilirim?"
İşaret parmağımla arkamı işaret ettim.
"Şey,eve Lisa ile birlikte gideceğim ama teklifin için teşekkür ederim."
"O zaman görüşürüz."
El salladım ve Lisa'nın yanına gittim.
Lisa yanına vardığımda isyan edercesine kollarını kaldırdı.
"Ben seni ne işkencelerle burada bekliyorum ve sen bu sırada okulun yakışıklı çocuğu Jaemin ile mi birliktesin?"
"Hayır sadece yolda gördüm ve kısa bir sohbet ettik o kadar."
"Eminim sadece öyledir."
