🍓°21 ✨1/2

769 61 13
                                    

Sonunda hepimizin beklediği gün gelip çatmıştı. Herkes birbirinden heyecanlıydı ve sınıf grubunda dakika başına onlarca mesaj geliyordu. Neredeyse partneri olmayan kimse kalmamıştı.

Tabi bu süre içinde kızlar ve arada bir Jisoo dışında kimseyle konuşmadım. Jaemin'den de haberim yoktu ama birilerine çoktan teklif ettiğine emindim.
Doğal olarak hiç birimiz balo günü okula gitmiyorduk bu yüzden okul zamanından biraz daha geç kalktığımda saat 10.57'ydi.
Mutfağa gidip çoktan bitmiş olan kahvaltı masasını toplayan anneme baktım.

"Günaydın Chae."

"Günaydın anne."

Masadaki bir kaç bulaşığı alıp anneme yardım etme amacı ile bulaşık makinesine yerleştirdikten sonra oturma odasına geçtim. Televizyonun tam karşısındaki geniş üçlü koltuğa kendimi yayılarak attıktan sonra haber kanallarından birisini açarak televizyon izlemeye başladım. On dakika kadar sonra annem de bana katılarak ikili koltuğa uzandı.

"Ahh, yoruldum."

"Babam artık eskisi gibi yardım etmiyor ev işlerine sanırsam?"

"Bu aralar biraz yoğun ama bittikten sonra normalde yaptığının daha fazlasını yapacağına söz verdi."

"Akşam sen alacaksın o zaman? Babamın işleri olduğuna göre."

"Eğer arkadaşların seni bırakmazsa haber verirsin, alırım. Uyumuş olurum muhtemelen siz gelene kadar ama olsun, uyanırım sorun değil."

Başımı olumlu şekilde sallayarak televizyona döndüm. Annem de babam da çalıştığı için evde onlarla her zaman vakit geçiremiyordum. Evde oldukları zamanlarda ev işi yaparlar ya da birbirlerine zaman ayırırlardı.
Açıkçası birbiriyle anlaşamayan bir çift ebeveyndense, birbirleriyle ilgilenirken kızları unutanları tercih ederdim. Çünkü sonrasında benimle geçirmedikleri vakitleri telafi edebiliyorlardı.

Koltuğun üzerinde titreşimde olan telefonumu elime aldığımda Lisa'nın aradığını gördüm. Ekrandaki yeşil tuşa basarak aramayı açtım.

"Hey, günaydın."

"Günaydın."

"Nasılsın bakalım Park Chaeyoung, büyük gün?"

"Bilmiyorum günüm çok sıradan hissettiriyor. Heyecanım ve hevesim çekilmiş gibi."

"Kim Jisoo'nun elbise içinde sıkışmış ikizlerini ve pürüzsüz beyaz pacaklarını dans ederken etrafında görünce böyle olmayacağına çok eminim."

Hızla televizyona dikkatle bakan anneme büyümüş gözlerim ile döndüm. Duymasından endişelenmiştim ama neyseki televizyona daldığı için duymamıştı.

"Senin içinde aynı şey geçerli Lalisa Manoban, akşam görüşürüz."

"Dur kapama, sana bir şey diyecektim."

Sessiz bir şekilde diyeceği şeyi bekledim.

"Akşam balodan sonra birlikte takılırız diye düşündük bu yüzden yanında rahat kıyafetlerde götür. Sahile gideceğiz... Jisoo'yu da getirirsin?"

"Ah, güzel olur. Tamam o zaman."

"Görüşürüz o zaman, akşam haberleşiriz. Jennie'yi bisikletle alacağım için bisikleti çiçeklerle süslemem gerekiyor."

Gülümsedim, gerçekten çok tatlıydı.

"Görüşürüz."

Telefonu kapattıktan sonra koltuğun karşısında uzanarak uyuklayan anneme döndüm.

Romeo and Juliet❞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin