"Yazın geldiğine inanamıyorum. Artık reşit olduğumuza göre bu yaz tamamen müü...kemmel olacak."
Lisa heyecanlı bir şekilde yazın nasıl geçeceğinden bahsediyorken kekin içinden çıkarttığım çilekten büyük bir ısırık aldım.
Jennie gözlerini devirerek Lisa'ya döndü.
"Üniversite sınavını unuttun. Her şeyin sadece eğlenceli kısmını görüyorsun ama bu gidişle işsiz kalacaksın Lisa."
"Hevesimi kırmakta birebirsiniz ikinizde."
Çikolata bulaşmış dudaklarımı temizledikten sonra buzlu limonatadan küçük bir yudum aldım.
"Reşit olmanın verdiği sorumluluklar beni geriyor. Açıkçası on yedisinde kalmayı her şeye tercih ederdim."
"Chae haklı."
Jennie beni onaylayarak konuştuğu sırada Lisa'nın gönlünü almak adına çatalına kendi tatlısından alarak ona uzattı ve Lisa mucip bir gülümseme ile çataldaki tatlının hepsini aldı.
"Her neyse... Tamam büyüdük ama yine de eğlenmeyi unutmayalım çocuklar. Ayrıca konuyla alakasız ama Chae, Jisoo'yla ne olacak? Yani konuşuyorsunuz ama hala aranızda bir şey yok."
Lisa'nın dediğiyle Jennie'de çatalını masaya bırakıp cevabı merak ettiğini gösteren bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu.
İkisininde dikkatli bakışlarından dolayı kelimeleri toparlamakta zorlanmıştım.
"Yani... Evet konuşuyoruz ama... Bilmiyorum sanırsam bunun için zaman gerekli yani aramızda bir şeyler olması için birbirimize karşı hislerimiz yeterli mi?"
"Hadi be oradan!"
Jennie anlık olarak fazla tepki verip bağırdığından dolayı gözlerini açarak kafede göz gezdirdi ve sonrasında daha kısık bir ses tonuyla konuşmaya devam etti.
"Hisleriniz nasıl yeterli değil? Hayır sizmi farketmiyorsunuz sadece, dışarıdan yan yana durduğunuzda kendinizi bir görseniz keşke. Kız nefes alsa kızarıyorsun Chaeyoung ayrıca Jisoo'nun sana nasıl baktığının farkında değil misin?"
Dedikleri şeylerle Jisoo'yla geçirdiğim zamanlar aklıma geldi ve karnımın o an kasıldığını hissettim. Dudaklarımı birbirine bastırarak başımı eğdim.
"Balo gecesi sahilde olduğumuz zamanı hatırlamıyor musun? Jisoo'nun senin bir sürü fotoğrafını çektiğini. Gerçekten sevgili gibiydiniz, sürekli birlikte vakit geçirdiniz o gece. Ayrıca dans pistinde o kadar mutlu göeünüyordunuz ki birlikte yan masamdaki bir kaç kişinin size bakarak bir şeyler konuştuğunu gördüm."
"Bence Jisoo'yla bunu konuşmalısınız. Belirsizlik bir yere kadar katlanılabilir sadece."
Derin bir nefes alarak karşımda oturmuş,bana sevgili tavsiyesi veren ve dengesiz ilişkide olan iki kız arkadaşıma bakıyordum.
"Pekala buna sonra bakarım."
Telefonuma gelen arama ile konuşmamız kesildiği için rahatlamıştım fakat arayan kişi de konuşmanın bizzat konusu olan kişiydi. Kızlardan izin isteyerek hızlı bir şekilde kafenin kapısına çıktım ve aramayı açtım.
"Alo?"
"Alo, nasılsın?"
"İyiyim teşekkür ederim. Sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim. Neredesin, ne yapıyorsun?"
"Kızlarla kafede oturuyorum."
"Hmm, güzel. Ben de bir kaç işimi hallediyordum aklıma sen geldin. Aramak istedim hatta sormak istediğim bir şey var."