🍓°14

728 66 21
                                    

Lisa hasta olduğu için okula gelmemişti ve Jennie ile kampüsün bahçesinde oturuyorduk.

O gün tuvalette olanları ona anlatmıştım.

"Jaemin ile seni gördükten sonra yani."

"Hmhm."

Diyerek mırıldandım çilekli sütümü içerken.

"Sinirlenmiş sana orası belli ve bu Jaemin ile seni sarmaş dolaş depoda gördükten sonra olduysa...seni kıskanıyor olabilir."

"Aramızda hiçbir şey yok.Saçma olmazmıydı?"

"Evet ama...yine de kıskanabileceği gerçeğini değiştirmiyor."

"Tuvalette de break up with your girlfriend şarkısını mırıldanıp durdu zaten.Sinirimi bozdu bir de yetmiyor gibi boyfriend dedi.Takıntım var işte hep bana denk geliyor."

Jennie ağzında ki sütü püskürttü ve gülmeye başladı.

"Ne var be?"

"Sen aptalsın!"

Elini karnına attıktan sonra sırtını çimenlere dayadı ve gülmeye devam etti.

"Kız sana sübliminal mesaj vermiş bildiğin.Ne dedi demiştin?"

"Break up with your boyfriend,cause im bored"

"Seni Jaemin ile sevgili sanıyor muhtemelen.Fakat bundan neden sıkılsın onu hala anlamış değilim.Gidip konuşmalısın.Herhalde verdiği mesajı anla diye söyledi sana."

Şok olmuş bir şekilde Jennie'ye bakıyordum.

"Oha...Eğer gerçekten mesaj verdiyse bu şekilde,kendimi yılanlara yem ederim be.Entrikalar uzmanı profesör doktor Jennie Kim."

Ve bu şekilde okul çıkışı kendimi onun çalıştığı kafede bulmuştum.

İçeri girdiğimde üstünde önlüğü ile masalar arasında koşuşturuyordu bu yüzden beni görmesini bekledim.

Beni gördüğünde tepsiyi kasiyer bırakıp ellerini önlüğüne sildi ve yanıma yaklaştı.

"Ne arıyorsun bursa?"

"Seninle konuşmam gerek."

Kolumdan tutup onu tuvalete götürdüm.Kollarını kaldırdı.Kaşları çatılmıştı.

"Buradamı konuşacağız?Peşimden gel."

Dediğini yaptığımda 'Sadece Personel Girebilir' uyarının asılı olduğu bir kapıdan içeri girdik.

Çalışanların eşyalarını koyduğu ve kıyafetlerini aldığı yere benziyordu...
Ortada ki yuvarlak deri koltuğa oturduk.

"Evet dinliyorum..."

"Tuvalette demeye çalıştığın şeyi anladım tamam.Fakat emin ol öyle bir şey de-"

"Jisoo, buraya gel!"

"Bir dakika geliyorum."

Sevgili patronun seslenmesi ile herşey bozulmuştu.Gerçi bozulacak bir şey yok ortada.

Ve o sırada okul dolapların andıran kapakların ardından bir müzik sesi yükseldi.

Bir personelin telefonu durmadan çalıyordu.

Ve ardarda çalmasına dayanamayıp bulunduğu dolabın kapağını açıp çantanın içinde ki telefonu elime aldım.Tam o sırada arama kesilmişti ve telefonu yerine bırakacakken ekranda tanıdık bir yüz gördüm.

"Lanet telefon, ben aldığımda susarsın dimi-ne?"

Telefonun siyaha dönmüş ekranını tekrar açtım.

Ekranda iki tane küçük kız çocuğu vardı ve ikisi de... Fazlasıyla tanıdıktı.

Birisi altı yaşlarında gibi görünüyordu diğeri ise ondan büyüktü.Küçük olanı incelediğimde, saçlarını iki yandan bağlamış olduğu boncuklu tokanın ve bileğinde ki pembe unicornlu bilekliğin bana ait olduğunu farkettim.Çünkü o küçük kız bendim ve yanımda ki de Jisoo'ydu.

Şaşkınlıkla ellerim ağzıma gittiğinde kapı açıldı.

"Geldim Chaeyo-"

Ve kapının önünde bir bana bir de elimde ki telefona bakıyordu.

"Siktir..."

Romeo and Juliet❞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin