Afterlife // hs

passion

"Hala burada çalışmana şaşırıyorum doğrusu."

Bardakları silerken duraklamama neden olan şey Dean'in sözleri olmuştu.

Vücudumu ona çevirirken sordum.
"Anlamadım?"

Dean bana garip bir bakış atarken omuz silkti.

"Harry'le iki güne aranız bozulur ve seni işten atar sanıyordum."dediğinde rahatladım.

Şu aralar burada Simon için bulunduğum aklımdan çıkmıyordu ve bu beni germeye yetiyordu.

Dean'a cevap vermek için ona tekrar döndüğümde kafamı gözlerini sabitlediği yere çevirdim.

Harry'nin birkaç adamı azarlarken gördüğümde Dean mırıldandı.
"Yine gününde."

Harry adamlardan birinin omuzuna bastırıp iteklediğinde endişeyle gerildim.

Bu Harry için gayet normal bir davranış olsa da onu daha önce böyle görmemiştim. Bu beni rahatsız etmeye yetmişti bile.

Etraftakilere biraz daha azar çekip olduğum kısma göz bile atmadan sinirle ve hızla odasına doğru yürüdü.

Aceleyle Harry'e götürmek üzere bir kadeh kırmızı şarap hazırladım.

Odasının önüne geldiğimde kapıyı birkaç kez tıklatıp içeri girdim.

Onu kafasını masasına gömmüş bir şekilde bulduğumda işlerinin pek de yolunda olmadığını anlamıştım.

Şarabını usulca masasına bıraktıktan sonra sordum.

"Sorun ne Harry?"

Harry yavaşça kafasını kaldırırken kanlanmış gözlerini şaraba dikti.

"Sadece başım ağrıyor."diye kestirip attı.

"Bugün kaç saat uyudun?"diye sorduğumda yüz hatları gerildi.

"Lanet olası 2 saat."

Yavaş adımlarla arkasına geçip omuzlarına masaj yapmaya başladığımda vücudu gevşemişti.

Ellerini benimkilerin üzerine koyduğunda hareketlerimi durdurmuştu.

"Bana bu kadar iyi gelmen.."diye başladığı cümleyi devam ettirmedi.

Devam etmesi için gözlerinin içine bakarken elime bir öpücük kondurmakla yetinmişti.

"Sakinleşmen gerek."diye mırıldandım.

Bence ihtiyacı olan tek şey sakin olmaktı.

Dışarıdaki kaba adamla Harry'nin bağının bir an önce kopması gerekiyordu. Aynı kişi olduklarını düşünmek bile beni rahatsız ediyordu. Ve bir gün kaba yüzünü bana karşı kullanabilecek olacağı gerçeği şimdiden kalbimi kırıyordu.

"Beni sakinleştir."dedi boğuk sesiyle.

Beni kendine doğru çekip kucağına düşmemi sağladığında yüzünde çarpık bir ifade belirdi.

Dudakları boynumda gezintiye çıktığında kokusuyla adeta sarhoş olmuştum.

Elleri göğüslerimde gezintiye çıktığında ise ona karşı koyabiliceğimi sanmıyordum. Karşı koymak isteyeceğimi de.