Harry'nin odasından çıktığım ve eve geldiğim süreyi net hatırlayamasam da tek bildiğim şey bu sürenin benim için oldukça sancılı oluşuydu.
Eve adımımı atmamla saatlerdir tuttuğum gözyaşlarımı boşalttım.
Harry'i o kızla gördüğüm için değil söylenenlere rağmen hala ona güvendiğim için kendime kızdım. Aptal hissetmekten nefret ediyordum ve beni aptal yerine koymuştu.
Banyoda yüzümü yıkarken aynanın karşısında kızarmış gözlerime baktım.
"Aptalsın sen. Aptal."
Yüzüme bir kez daha su çarptıktan sonra odama geçip üzerimdekilerden kurtuldum.
İç çamaşırlarımla kendimi yatağa bıraktım. Hala bedenimde koca bir ağırlık hissediyordum. Hala bir şeyler üzerime geliyor gibiydi. Aptallığım olmalı diye düşündüm.
Ne sanmıştım ben? Harry Styles'la aşk yaşayacağımı mı? Hadi ama onun kendine bile verebileceği sevgisi yoktu.
Çalan telefonum kafamı gömdüğüm yastıktan kaldırmamı sağladı.
Arayan Destiny'di. Destiny iş yerindeki oda arkadaşımdı.
Onunla lanet olası klüp işi başladığından beri konuşamamıştık.Her ne kadar ondan başka arkadaşım olmasa bile şuan konuşabilecek durumda değildim. Bu yüzden telefonu sessize almakla yetindim.
Gözlerimi kapayıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Flashback
Banyoya girdiğimde duş alma fikrinden vazgeçip üzerimi giydim. Pis olmaktan nefret ederdim ama Effy'ı götürmek istediğim bir yer vardı ve bir kereliğine duş fikrini erteleyebilirdim.
Banyodan çıkıp Effy'nin odada olmadığını gördüğümde masadan arabamı anahtarını aldım. Odadan çıkacakken yerde parıldayan bilekliğı farkettim ve cebime attım.
Efft iki dakika içinde nereye kayboldu bilmiyordum ama sanırım onu yanımdan ayrıldığı her dakika için maaşından kesmekle tehdit etmeliydim.
Dean'e Effy'ı sormak için yaklaşırken onun zaten merdivenlerden koşarak çıkan Effy'e seslendiğini gördüm.
"Sürtüklük yapma Effy. Buraya gel."
Kafamı yana yatırıp Dean'e göz ucuyla bakarken söylendim.
"Sikik çenene bir ayar çek."
Dean bana döndüğünde söylediğimin üzerine afallarken hızlı adımlarla Effy'nin peşine takıldım.
***
Effy kumsal doğru yürürken onu takip ediyormuşum hissine kapıldım. Bu biraz tuhaf olmuştu. Daha fazla sürmemesi için cebimden bilekliği çıkarıp arabadan inmek için hamlede bulundum. Ama beni durduran şey Effy'i yine o herifle konuşurken görmem olmuştu. Arabadan inme fikrinden vazgeçip onları izlemeye koyuldum. Bu adamı Effy'nin evine gittiğim gece ve kumarhanede gördüğüm yetmiyormuş gibi son bir kaç gündür klüpte de görüyordum. Ne zaman baksam Effy'ı izliyor oluşu sinirlerimi bozsa da arkadaşı olduğu için ona zarar vermiyordum. Sonra Effy'ı kazanamam kolay olmazdı.
Effy'nin neden sevişmemizden hemen sonra koşa koşa bu sikiğin yanına geldiğini merak ediyordum.
Telefonumu çıkarıp Carl'ı aradım. Birkaç çalışta açtı.
"Selam Carl. Geçen gün araştırmanı istediğim adamı ne yaptın? "
"Ben de sizi bunun için arayacaktım. Adam gazeteci. Muhtemelen mekanda olay olmasını falan kolluyor. O ajanstaki herkesi araştırdım. Fotoğraflarına bakın isterseniz. Birden fazla olabilirler."
Onu onaylayıp telefonu kapattığımda birkaç dakika sonra telefonum titremeye başlamıştı bile.
İçime biriken huzursuzlukla gönderdiği fotoğraflara bakarken Effy'nin resmini görmemle kendimi kontrol edemeden bağırıp direksiyonu yumruklamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Afterlife // hs
FanfictionSeni kuvvetle çeken bir şeyden uzaklaşmaya çalışırsan, etrafında dönmeye başlarsın.