Uzun uğraşlardan sonra nihayet Harry'e kendimi meşgul edersem daha iyi olabileceğimi anlatabildiğimde kulübe gelmeyi kabul etmişti.
Benim aksime Harry çabuk toparlanmıştı. Aslında Paul için üzülüp üzülmediğine bile emin değildim.
Paul konusu açıldığında yaptığı tek şey basma kalıp sözlerle beni teselli etmek oldu.
Onun asıl canını sıkan Eric'di.
Bu durumu canımı sıksa da şaşırmadım. Çünkü Paul Harry'nin adamlarından sadece biriydi. Ve onun için çok da ayırt edici değildi.
Ama benim arkadaşımdı ve ölümünün ucunun bir şekilde bana dayandığını bilmek sinirlerimi bozuyordu.Hailey'e ben ilk geldiğimde Paul'un bana anlattıklarını anlatırken bütün düşüncelerimden birkaç dakika da olsa sıyrılmıştım.
Hailey iyi birine benziyordu fakat arkadaş olabileceğimizi sanmıyordum. Fazla konuşkandı ve mekan yeterince gürültülüyken hiç susmayan birini dinlemek daha da yorucu oluyordu.
Hailey ilk içkisini doldururken bana döndü.
"Patronla aranda bir şeyler var galiba."dedi ağzında sakızını çevirirken.
Söylediği cümle üzerine sahtece gülümsedim.
"Biliyordum!" Zafer kazanmışcasına devam etti. "Bir şeyi çok merak ediyorum."
Dikkatle ona döndüm. Bana yaklaştığında yüzünde muzip bir gülümseme takılıydı.
"Yatakta da normaldeki kadar sert mı?"
Sorusu üzerine öylece bakakaldım.
Bu konuyu yalnızca Destiny ile konuşurdum. Yeni tanıştığım ve üstelik Harry'nin çalışanı olan biriyle değil.
"Hadi ama!"diye ısrar etti.
Bir an önce konuyu değiştirmek istedim.
"Sanırım hiçbir zaman bilemeyeceksin."dediğimde suratı yavaş yavaş düşmüştü.
Onu kırmak istememiştim ama insanlarla bir anda yakın olanlardan değildim.
Masaya tıklatarak dikkatimi çekmeye çalışan Harry'e döndüğümde gülümsedim.
O bir şey söylemeden viskisini önüne koyduğumda bana doğru eğildi.
Gözleriyle önümüzdeki bar masasını gösterdi.
"Yanlış taraftasın."
Hafifçe kaşlarımı çattığımda aklıma geçen gün yaptığımız terfi muhabbetinin gelmesiyle gülmemi bastırmaya çalıştım.
"Bence buraya yakışıyorum."dediğimde yüzündeki manalı sırıtış genişlerken kafasını iki yana salladı.
"Çok daha yakıştığın bi yer biliyorum."diyerek gözlerini kucağına kaydırdığında utanma duygum yıllar sonra kendini belli etti.
Harry bu halimi komik bulmuş olacak ki kıkırdadı.
"Sanırım içkimi odamda içeceğim."dediğinde neyi kastettiğini bardağı ellerime tutuşturana kadar anlamamıştım.
Hailey meraklı bakışlarını üzerime dikerken Harry'nin arkasından yol aldım.
Oda girmemizle beni bedeni ve duvar arasına alması arasında yalnızca birkaç saniye vardı.
Elimdeki bardağı hafifçe sallarken beni bu durumdan çıkarmasını ümit ettim.
Çünkü bir kere akışına kapıldım mı toparlanmam gerçekten zor oluyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Afterlife // hs
FanfictionSeni kuvvetle çeken bir şeyden uzaklaşmaya çalışırsan, etrafında dönmeye başlarsın.