"Az önce Simon aradı."
Destiny telefonda Simon'dan bahsetmeye başladığında göz devirdim.
"Bu sabah Simon'ı benzetip ofisi dağıtmışlar. Bize nerde olduğumuz soru-"
"Destiny, inan hiç üzülmedim. Artık orda çalışmıyorum ve Simon'ın canı cehenneme."dedim sırılsıklam bir şekilde yürürken.
"Anlamıyorsun. Sence bunu kim yapar? Üstelik de tanınan bir ajansa."
Hafiften akmaya başlayan burnumu çekerken aklıma tek bir isim geliyordu.
"Bekle. Emin misin?"
"Simon arasını herkesle iyi tutmaya-"
Destiny'nin sesi kesildiğinde şarjı biten telefonuma baktım.Neyseki cümlenin devamını biliyordum. Simon arasını herkesle iyi tutmaya çalışır.
Eğer gerçekten bunu yapan Harry ise her şeyi öğrenmiş demekti.
Belki de tüm bunlar bu yüzdendi.
Kafamı iki yana sallayıp kendimi ona hak vermekten alıkoydum.Yarım saat önce kalbimi ikinci kez parçalara ayırmıştı. Üstelik bunu hiç hakketmiyordum. Onun hakkında tek bir bilgi dahı sızdırmamıştım. Sadece ajansı oyalıyordum.
Ağır adımlarla yürürken yan tarafımdaki arabanın korna sesi dikkatimi o yöne kaydırdı.
"Bu yağmurda bütün yolu yürüyecek misin cidden?"
Harry'nin yüzünü gördüğümde göz devirdim.
Yoluma devam ettim. Ama o benimle birlikte sürmeye devam ediyordu.
"Sırılsıklam olmuşsun."diye seslendi.
"Sanane bundan."diye bağırdım.
Az önce kavga etmiştik ve şimdi arabasına binmemi teklif ediyordu.
"Delirtme beni Effy."dediğinde oralı olmadım. Burada deliren varsa bu kesinlikle bendim.
"Bin şu arabaya dedi içeriden kapıyı açarken."
Oralı olmadım. Yürümeye devam ettiğimde birkaç dakika sonra Harry'nin sesi kesilmişti.
Ama kolumdaki teması beni rahat bırakmadığının bir göstergesiydi.
Beni arabaya doğru çekiştirirken söylendi.
"Hadi."
Ona karşı direnmem pek bir sey ifade etmiyordu.
Beni arabaya sürüklediğinde binmem için bekliyordu.
"Tek kelime konuşmayacağız."dediğinde ona baktım. "Birbirimizi tanımıyormuş gibi. Beni taksici olarak hayal et."dediğinde zaten binmekten başka bir çarem olmadığını kavradım. Çünkü bedeni bütün çıkış yolumu kapatıyordu.
Arabaya bindiğimde dediği gibi hiçbir şey konuşmadık. Eve yaklaşmıştık. Tüm bu sessizliği bozan benim hapşırmam olmuştu.
Harry bana ters ters bakıp derin bir nefes alırken torpidodan peçete çıkardı.
"Bu kadar ıslanana kadar aklın nerdeydı?"diye söylendi. "Beni sinir ediyorsun."
Derin bir nefes verip ona göz devirirken kuralı unuttuğunu farkına vardı ve önüne döndü.
Nihayet evin önüne geldiğimizde ona bir şey demeden arabadan indim. Beni zorla getirdiğine göre teşekkür etmeme de gerek yoktu.
Arabadan indiğimde apartmanın önünde bekleyen Destiny'e gözüm çarptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Afterlife // hs
FanfictionSeni kuvvetle çeken bir şeyden uzaklaşmaya çalışırsan, etrafında dönmeye başlarsın.