"Beni dün gece güzel uykumdan neden uyandırdın bilmiyorum ama bir daha yaparsan öldün bil."
Yeterince tehlikeli görünmeyi umarak Paul'a gözlerimi diktim.
Kafasını iki yana sallayıp derin bir nefes verirken söylendi.
"Yanlışlıkla aramışım. Dedim ya!"
Ona göz devirirken kulübe giren Harry'ı görmemle önüme döndüm.
Harry'nin benim onunla aramın bozuk olduğu günler daha iyi göründüğüne yemin edebilirdim. Ah, ya da bana öyle geliyordu.
Kafamı sildiğim bardaklardan kaldırmamaya özen gösterirken Paul'un sesi kulaklarımı doldurdu.
"Yoksa hala savaşı başlatmadın mı?"
Kafamı iki yana salladım.
"Geri çekildim."
Paul kıkırdarken karşıma oturan silüete döndüm.
"Destiny?"
Destiny'nin buraya gelmesi beni şaşırtmıştı. Bu onun için hem tehlikeliydi hem de anlamsız.
"Tanrım, neden geldin?"diye sordum endişeyle.
Destiny omuzlarını silkerken cevapladı.
"Bir şeyler içmeye."
Ona anlamsızca bakarken konuşmaya devam etti.
"Burada çalışmaya devam etmene şaşırdım doğrusu."
Açıklama yapmak için dudaklarımı araladığımda beni yine böldü.
"İşsiz kalmamana sevindim. Aslına bakarsan bu işten sadece sen sıyrıldın."
Ardı arkasına cümlelerini sıralarken bana kızgın olduğunu çoktan farketmiştim.
Ama haftalar önce buraya geri dönmemi söyleyen oydu.
Paul birden önümüze birer kadeh içki koyduğunda ona dönüp hafifçe tebessüm ettim.
Tekrar Destiny'e döndüğümde eskisinden daha ciddi olan yüzüyle karşı karşıyaydım.
"Bak Destiny, burada geçici olarak çalışıyorum ve-"Endişeyle Harry'e göz gezdirip devam ettim. "Buraya gelmen iyi olmadı."
Destiny arkasına yaslanıp kahkaha atarken diğer uçta çalışanlarla konuşan Harry'nin gözü bize takılmıştı.
"Merak etme Ef. Psikopat sevgilinin beni öldürmesi için artık bir neden yok çünkü tam da istediği gibi oldu. Simon ona çalışan herkesi işten çıkardı."
Kaşlarım hafifçe çatılırken itiraz ettim.
"Bunun sebebinin ben olduğumu mu düşünüyorsun yani?"
Destiny göz devirirken bar taburesinden kalktı.
"Öyle bir şey demiyorum.İşin içinde sen varken senin dışında herkes belasını buldu diyorum."
Şaşkınlıkla ona bakarken arkasını dönüp kulüpten çıkmayı tercih etti.
Paul hafifçe kolumu sıvazlarken sinirle elimdeki bardağı bıraktım.
//2 saat sonra//
"Tanrım, yüzün düşük daha çirkin oluyorsun."
Saatlerdir benimle uğraşan Paul'u yine takmamıştım.
"Seni bana gardını indirirken görmek hoş değil."
"Az önce tek arkadaşımı da kaybettim Paul. Bu yüzden lütfen daha son-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Afterlife // hs
FanficSeni kuvvetle çeken bir şeyden uzaklaşmaya çalışırsan, etrafında dönmeye başlarsın.