06-)"Bakarım"

163 13 3
                                    

Model- Benim Tatlı Kanserim

Dördüncü çayımı içerken derin bir nefes aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dördüncü çayımı içerken derin bir nefes aldım. Gözlerimi Sena'nın özenle yapılmış saçlarında gezdirdim. "Kızım sen üşenmedin mi şu saçlarını yaparken?"

Elindeki aynayı indirdi ve diğer elindeki rimeli iki yana salladı. "Ne üşenmesi Nur. Ali'me feda olsun." Yüzümü buruşturdum. "Ne cıvıksınız be!"

"Deme öyle ama üzülürüm bak."

Göz devirdim. "Aman aman hiç uğraşamam seninle." Kaşe kabanını üzerine geçirdi. "Hadi çıkalım," dedi. Ayağa kalkıp montumu giydim ve evden ayrıldık. Apartmandan çıktığımızda yavaşça yürümeye başladık. "Nereye götürecekmiş şimdi bu seni?" Güldü ve montunun kapüşonunu başına geçirdi dikkatlice.

"Caddede yeni açılan bir yer varmış oraya işte. Zaten uzak değil ama ben seni alırım dedi." Tekrar güldüğünde sabır çektim. "İyi bak çok oyalanma anana bana geleceğini söyledim öğrenirse ikimizi de keser."

"Tamam kuzum. Biliyorum geç kalmayacağım. Direkt eve geçerim zaten," dedi. Yol ayrımına geldiğimizde Ali'nin beyaz arabası karşıladı bizi. Arabadan inerek Sena'nın yanına geldi ve sarıldılar. Sokağın başına baktım, kimse yoktu.

"Hadi hadi gidin nereye gidiyorsanız," dedim sitemli sesimle. Ali bana baktı ve güldü. "Kızım dur bir selamlaşsaydık."

"Yok selamlaşma falan binin gidin hadi be!" Kahverengi gözleriyle bütün olan kahverengi saç tutamları Sena gibi özenle yapılmıştı. "İyi hadi bakalım," diyerek Sena'nın kapısını açtı Ali. "Eyvallah. Unutmam bu iyiliğini."

"Unutturmam zaten," dedim keyifle.

Araba gözden kaybolurken eve doğru ilerlemeye başladım. Ben olmasam bu ikisi ne yapacaktı bilmiyordum. Dünya iyisi bir insandım ben. Maşallah bana.

Köşeyi döndüğümde yan taraftaki apartmanın ikinci katından cama çıkmış olan Necmiye'yi gördüm. Gözünü dikmiş bir yere bakıyordu. Onu takip ederek baktığı yere baktım. Çocuklarla oynayan Efe'ye bakıyordu. İlerleyerek çocukları es geçtim ve Efe'nin yanına vardım. Omzumu duvara yaslayarak kollarımı göğsümde bağladım.

Sokaktaki karları temizledikleri için çocuklar maç yapıyordu ve Efe kaleci olmuştu. Kumral saç tutamları alnına dökülmüş, terlediği belli eder cinste yapışmıştı.

"Seninki camda," dedim oynayan çocuklara bakarak. Yandan bana bir bakış attı ve gelen topu kaleden bilerek geçirerek "Oğlum yavaş atın biraz. Beni bile devireceksiniz!" dedi. Çocuklar oynamaya devam etmeye başladıkları sıra bana doğru döndü.

"Ne diyorsun yine?" Dudaklarım büzdüm. "Seninki diyordum seninki camda." Kaşlarını çatarak elini çenesine atıp kaşıdı. "Kimmiş kızım benimki?" Abartılı bir şekilde konuşmaya başladım.

"Aaa duyarsa çok üzülür ama bak." Tekrar bir top geldi ve bu sefer tutarak topu çocuklara geri yolladı. "Nur çıkar ağzındaki baklayı." Dişlerimi sıktım. "Necmiye diyorum Necmiye," dediğimde yüzü buruştu bir anlığına. "Ne Necmiye'si?"

"Bu çocuklar topu bir ara senin kafana mı attı? Neyini anlamıyorsun be!" Bugüne inatla anlamıyordu sanki. "Kızım Necmiye niye benimki oluyor? Deli deli konuşma."

Omuz silktim ve ellerimi iki yana açtım. "Ben bilmem artık. Ağzının suları aka aka bakıyor sana." Çenesi gerildi ve bana doğru bir adım attı. "Peki ben nereye bakıyorum şu an?" dediği sıra bana bakıyordu. Omzumu yasladığım duvardan ayırarak doğruldum. Yavaşça yutkunurken bir adım daha attı bana doğru ve aramızda az bir mesafe bıraktı.

"Ne bileyim nereye bakıyorsun," dedikten sonra başımı çevirerek top oynayan çocuklara baktım. "Ben söyleyeyim mi nereye baktığımı?" Başımı tekrar Efe'ye çevirdiğimde elimle arkasında kalan kaleyi işaret ettim.

"Geçsene sen kalene be!"

Sesim anlığına titremişti ve şu an kapana kısılmış gibi hissetmiştim. "Ben," dediği sıra onun sözünü kestim. "Ne girdin dibime çık ya." Durmadı ve devam etti. Gözleri gözlerime bakıyordu sadece ve ben farklı hissediyordum.

"Ben sana bakıyorum," dedi içime işlemek istercesine. Bir adım daha attığında yerimden kımıldamadım. Geri çekilmedim çünkü geri çekilmek istemedim. "Necmiye bana bakar ama ben sana bakarım," dedi.

Kalp atışlarım hızlanırken bakışlarını yüzümde dolaştırdı ve ardından tekrar gözlerime baktı. Bir şey demedim. Göz kırptı ve geriye çekilerek kaleye geçti. Öylece orada durdum anın şaşkınlığıyla ve kalp atışlarımın normal ritmine gelmesini bekledim.

***

PENCEREYE DÜŞEN POSTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin