60-)"Seviyorum"

45 2 0
                                    

Yaşar- Birtanem

Elimin tersiyle alnımda birikmiş olan teri sildim ve sofra bezini dizlerimin üstünden çekerek ayağa kalktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimin tersiyle alnımda birikmiş olan teri sildim ve sofra bezini dizlerimin üstünden çekerek ayağa kalktım.

"Vallahi benden bu kadar anne!" dedim direkt. Annem kaşlarını çatıp bana doğru döndü ve gülmeye başladı. "Git elini yüzünü yıka kuzum. Her tarafın un olmuş." Bu sefer kaşlarını çatan taraf ben oldum ve sinirli bir şekilde söylenmeye başladım.

"Tabi un olur her yerim! Saatlerdir fındık kır, nişasta ekle, hamuru ayır, unu al, unu götür, un dök!" Mutfakta ellerimi yıkamaya başladığımda annemin hala güldüğünü işitiyordum. "Anne bak gülme. Her bayram aynı tantana ya, bıktım ayol!"

"Sus, çok konuşma bakayım. Yemesini biliyorsun ama," diyerek tepsiyi önüne çekti ve açtığı baklava hamurunu güzelce tepsinin içine yerleştirdi. "Tabi ki yiyeceğim," diye mırıldandım ve tırnaklarımın üstüne yapışmış olan unu biraz sert bir şekilde ovalayarak temizlenmesini sağladım.

İşim bittiğinde anneme doğru döndüm ve elimi belime koyup, "Hem o kadar eziyetini çekiyorum bir zahmet tepsinin yarısını yemekte hakkım olsun," dedim iğneleyici bir şekilde. Annem yüzüme baktı ve bir an duraksadı ardından gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdığında kaşlarımı çattım. "Komik olan nedir Ayten Sultan?"

"Hiç kızım, hiç. Tamam sen git, sağ ol yardım ettin o kadar," dedi. Gülmemek için kendini zor tuttuğu belliydi fakat daha fazla sinirlenmek istemediğimden derin bir nefes verdim ve mutfaktan çıkıp salona geçtim.

Babam kanepeye uzanmış, kumandayı da göbeğinin üstüne koymuştu. Yanına ilerleyerek tam dibinde durdum ve göbeğine parmaklarımı değdirdim. Bu sırada bakışlarını yüzümde dolaştırdı ve dudağının kenarında ufak bir gülümse belirdi. "Bayramdan sonra hemen spora başlıyoruz Fikret Paşa!" dedim telaşla. Önce afalladı babam ve kaşlarını çattı. "Hayırdır, ne oldu kızım?"

"Eee senin bu göbek aldı başını gidiyor. Ramazan boyunca arabayla gidip geldin hep kahveye. Olmaz böyle!" Gayet ciddi konuşuyordum, dalga geçmiyordum. Babam bakışlarını benden kaçırdı ve uzandığı koltuktan kalktı. "Bakarız bir ara ona," diyerek salonun çıkışına doğru ilerlediğinden arkasından seslendim.

"Bu şekilde benden kaçabileceğini mi sanıyorsun baba? Ben senin kızınım haberin olsun, o spor yapılacak!" Bana cevap vermeden hızla çıktı salondan. Kahvede çırağa yaptırıyordu işleri. Eve gelip az çok bize yardım ediyordu ama çokta yiyordu daha sonra yatıp uyuyordu. Kusura bakma hiç babacığım, sürekli araba kullanmasaydın belki bu kadar şişmezdin.

Kimsenin göbeği durduk yere oluşmuyordu sonuçta. Biraz hareket birçok şeyi çözebilirdi ayol.

Yavaş adımlarla odama ilerledim. Yorulmuştum vallahi. Annemle sabahtan beri baklava yapıyorduk daha doğrusu o yapıyordu, ben daha çok ayak işlerini falan halletmiştim fakat tükenmiştim. Birkaç gün sonra bayramdı ve bu tatlı telaş beni yorsa da iyi hissediyordum. İftarı yapalı iki saat kadar olmuştu muhtemel saat akşam on civarıydı.

PENCEREYE DÜŞEN POSTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin