37-)"Bahar"

46 4 0
                                    

Emir Can İğrek- Gönül Davası

Mart ayının ortalarından çıkmış son günlerine doğru yol alırken hala konular ve sorularla iç içe bir şekilde yatağımda uzanıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mart ayının ortalarından çıkmış son günlerine doğru yol alırken hala konular ve sorularla iç içe bir şekilde yatağımda uzanıyordum.

"Ya Nur!" Sena'nın bir anda bana seslenmesi üzerine başımı yastıktan kaldırarak ona baktım. "Ne var?" Gözlerini devirerek bana karşılık verdiğinde yüzümü buruşturdum. "Ne diyeceğimi unuttum." Eliyle alnına vurduktan sonra çantasına kitaplarını koymaya başladı.

"Hayırdır?"

"Ali ile buluşacağım, gitmem lazım."

"Amanın koş, hemen var sevdiğine," dedim alayla. Çantasını omzuna astıktan sonra bana sinsi bir bakış attı ve dudaklarını araladı. "Eee sende varsan da şu sevdiğine hepimiz rahatlasak." Başımın altındaki yastığı alarak Sena'ya doğru fırlattım. Yastık onun bacağına isabet ederken kapıya doğru gülerek hızla yöneldi. "Hadi hadi çok konuşma!"

Cama çarpan yağmur damlalarının sesini işittiğimde dudaklarımı büzdüm. Tülü biraz aralayıp dışarı baktığımda sokakta hiç çocuk yoktu. Tabi, anaları eve çağırmıştı hemen onları. Karşıya baktığımda Efe odasında yoktu fakat birkaç saniye sonra gelmişti. Benim anlamsız bakışlarıma karşılık o sırıtıyordu. Gözlerimi devirerek ayağa kalktım ve bir kağıt alarak yazmaya başladım.

"Dün senin yerinde ben olsaydım şu an aynı şekilde sırıtıyor olurdum."

Sırıtması daha da genişlediğinde içten içe sinirlerimin zorlandığını anlamıştım.

"Ama değildin..."

Evet, haklı olabilirdi değildim. Gözlerimi devirerek saçımı omzumun arkasına doğru savurdum ve onu hiç umursamıyormuş tavrına girdikten sonra yazmaya başladım.

"Ben Nur Yılmaz'ım canım, bunu unutma. Sen benimle sadece bir gün eğlenebilirsin oda iddiayı kazandığın için ben ise seninle istediğim her an eğlenebilirim*-*"

Cümlemin sonuna koyduğum o yüz ifadesine sinir olduğunu adım gibi biliyordum ve sırf inat olsun diye koymuştum. Yazdığım yazıyı okuduktan sonra yüzündeki ifadede bir bozulma olsun diye bekledim ama olmadı. Sırıtması daha da genişledi ve önce bana göz kırptıktan sonra yazmaya başladı.

"Dengeler değişti artık Nur Hanım. Eskide kaldı senin o dediklerin."

Atacağım şimdi kendimi pencereden aşağıya be! Onu diyoruz yok bunu diyoruz yok. Efe her türlü öne geçmeyi beceriyordu ama buna izin veremezdim. Doğama tersti ayol!

"Sen hayal kurmaya devam et Efe. Daha önce dediğim gibi, köpeklerin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı be gülüm!"

Ağır mı olmuştu bu?
Yo, hayır hayır. Efe'ye layıktı tam bu cümleler.

Elini saçların arasına daldırarak karıştırdıktan sonra başını iki yana salladı. Bu sırada yüzündeki sırıtma sinirden dolayı dişlerini sıkar hale gelmişti ve ben zevkten dört köşe olmuştum.

"Bana bu kadar bilendiğine göre poşetler epey ağırdı sanırım. Canın çıkmış belli..."

Sinirlenmişti Efe Bey ve bunu asla saklayamıyordu. Sevimsiz bir gülüşle ona baktıktan sonra yazmaya başladım.

"Seni sinirlendirmek bana bolca keyif veriyor*-*"

İnkar edecekti, biliyorum.
Pencereyi açarak başını gökyüzüne doğru çevirdi. Çiseleyen yağmurun onun saç tutamlarında asılı kaldığını tahmin etmek zor değildi. Sorun olan şey benim bu tahminimin boğazımda bir düğüm oluşmasına sebep olmasıydı. Derin bir nefes alarak elimi boğazıma götürdüm.

Pencereyi kapatarak eline kalem aldı ve yazmaya başladı. Önce bir şeyler yazdı ve ardından bana baktı. Bakışlarımız birleştiğinde duraksadı ardından yazdığı kağıdı bir kenara atarak yeni bir şey yazmaya başladı.

"Bahar geliyor."

Konuyu bir anda değiştirmesine aldırmadım ve ona ayak uydurdum. Nisan ayına girmemize az kalmıştı. Bu aynı zamanda kuş sesleriyle uyanmamıza da az kaldığını gösteriyordu.

"Hasret kalmıştık."

Düşünmeden öylece yazmıştım, içimden gelmişti. Efe başını hafifçe sağa yatırıp gülümsedi ve yazmış olduğu kağıdı kaldırdı.

"Ama ne hasret..."

Dudaklarımı dilimle ıslattım ve sertçe yutkundum. Bahardan bahsediyor canım. Ne bu heyecan Nur?

***

PENCEREYE DÜŞEN POSTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin