• 14 •"Je t'aime Youngjae."

557 65 91
                                    

• Jimin Park ~ Star •


O gecenin sabahına beraber uyandık. Kirpiklerinin boynumda titreştiğini hissettiğimde, kıkırdayarak gözlerimi açtım. Beni mükemmel bir sabah karşılamıştı. Güneş, açık unuttuğumuz pencereden içeri sızıyor ve odayı mayhoş bir sarı rengine boyuyordu. Hava ılıktı, arada bir esen usul rüzgâr, perdeleri uçuşturuyordu. O ise tam kalbimin üzerindeydi. Benden belki bir, belki de iki dakika önce uyanmış olmalıydı. Şimdiyse boynuma sokuluyordu. Benim güldüğümü görünce ufak bir küfür savurdu.

" Putain! "
~ Siktir. ~

Daha çok gülecektim fakat konumum buna el vermiyordu. Bir kolum ona sarılı bir şekilde Youngjae'in minik bedeninin altındaydı, diğer kolumsa yataktan aşağı sarkmaktaydı. Youngjae büzüşüp, sanki yeterince küçük değilmiş gibi iyice minik bir hâle gelmişti. Resmen göğsümde yatıyordu. Bacakları, dağınıkça benim bacaklarımın arasında ve üzerindeydi. İki kolu da göğsümde kıvrılmıştı ve bütün gövdeme sarılıyorlardı. Başı boyun girintimde, kirpikleri ise adem elmamdaydı. Saçları çenemi gıdıklıyordu. Boynumun en alt tarafında, yumuşacık yanağını ve dudaklarını hissedebiliyordum. Vücutlarımız karman çormandı. Her yanı, her yanıma değerken bu beni tahrik etmekten çok yumuşacık yaptı. Aşık olduğum insan üzerimde uyumuştu.

Dışardan nasıl göründüğümüzü az çok tahmin edebiliyordum fakat yine de keşke böyle bir fotoğrafımız olsa, diye düşünmeden edemedim. O sırada Youngjae, sanki uyandığını anlamamışım gibi uyuyor numarası yapıyordu. Yataktan sarkan kolumu ona sardım. Bir anda irkildi, gülmemeye çalışıp ona sıkı sıkı sarıldım. Zaten tüm bedeni üzerimde olduğundan, bu pek de zor olmamıştı. Numaraya hâlâ devam ediyordu. Neden bunu yaptığını bilmiyordum ama tatlı gelmişti. Ben de onula biraz oynamaktan zarar gelmez diye düşündüm. Kollarımı altından çektim, bedeni titreşerek çarşaflara düştü. Kaşlarının çatıldığını görebiliyordum. Dudaklarımı ısırdım. Gülmemeliydim. Yavaşça yan yatan vücudunun üzerine eğildim. Dudakları hafifçe kıvrıldı ama numarasını sürdürmekte ısrarcıydı. Ben de oyunuma devam ettim. Yanağına minik bir öpücük kondurdum. Göz kapakları titreşti. Çenesine de bir öpücük bıraktığımda dudakları aralandı. Son olarak adem elmasını öptüm ve dışarı nefes verdi. Onu yavaşça sırt üstü çevirdim. Gözleri hâlâ kapalıydı. Haince sırıtıp ellerimi beline yerleştirdim. Hiçbir tepki vermedi. Ben de onu öyle bir gıdıklamaya başladım ki gözlerini açmasıyla, dev bir kahkaha atması bir oldu. Deli gibi gülüyor, ellerim altında kıvranıyordu. Sıyrılıp kaçmak için hamle yaptığında bacaklarının üzerine oturdum, böylece tamamen üzerine çıkmış oldum. O gülerken ben de gülüyordum.

" AHAHAHA- SSAAAEEE- AHHAHAHAHA-BUUMMMM! "

Gülmekten adımı bile düzgün söyleyemiyordu. Bir kahkaha patlattım.

" Efendim Youngssaee. "

" AAH- AAAH- DUR LÜTFEHEEHAHAHA!  "

Tanrım, şimdi yiyeceğim şunu!

Gözlerinden yaş geldiğini gördüğüm zaman, durdum. Depderin bir nefes aldı. Onu gıdıklarken, ben bile yorulmuştum. Kendini toparladıktan sonra, çığlık çığlığa üzerine oturmuş dizlerime vurmaya başladı.

" Ah seni terbiyesiz!  Bir insan böyle mi uyandırılır! "

Bir kahkaha patlattım. Hâlâ doğrulamıyordu ve minik elleriyle dizlerimi dövüyordu.

" Uyandırmadım ki. Sen zaten uyanmıştın. Numaracı! " dedim.

" Hayır uyanmamıştım. " diye ısrar etti.

Art Cherry' • 2jae *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin