• 23 •"Melon, menthe, chocolat."

344 42 17
                                    

• Love Loop ~ Got7 •




Yemeğimizi yedikten sonra çıkmaya karar verdik. Eli avucumdayken her şeyi yapabilirdim. Hava kararmış olmasına rağmen Youngjae'm yanımda parıl parıldı. Birlikte sallana sallana yürüdükten sonra nihayet meydana varmıştık. Her yer çeşitli lambalar ve tabelalar sayesinde aydınlıktı. İnsanlar cıvıl cıvıl etrafta dolaşıyor, bazıları okyanusa bile giriyorlardı.

Youngjae ufak dondurma dükkanını görünce ufak bir çığlık attı. Sevgi dolu gözlerle ona baktım. Adımlarım onu takip ederken, durdu ve dorduma çeşitlerine bakmaya başladı. Arkasından, kollarımı beline sararak çenemi omuzuna koydum.

" Kavun, nane ve çikolataya ne dersin? " diye sordu.

Mırıldandım. " Hmmm. Daha önce hiç böyle bir kombinasyon tatmamıştım. " dedim.

Kollarımın arasında dönerek yüzünü bana çevirdi. Vücutlarımız tamamiyle birbirlerine kenetliydi. Hantal bir gülümsemeyle, gözlerine baktım.

" Öyleyse kavun, nane ve çikolata yiyorsun. " dedi.

Kıkırdayarak, başımı aşağı yukarı salladım. Kollarımdan kurtularak dondurmacıya istediklerimizi söyledi. İki elinde de devasa dondurma külahlarıyla ve yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bana doğru geliyordu. Güldüm.

" Bunun hepsini nasıl yemeyi planlıyorsun? " diye sordum.

Sırıttı. " Bu rekorumun yanından bile geçemez. Bir keresinde, ard arda bunlardan dört tane yemiştim. "

Kahkahama engel olamadım.
" Sen delisin! "

Sırıttı. " Biliyorum. " 

Dondurmayı ısırdığını görünce
" Sağlam dişlerin var. " dedim.

Gözlerini dondurmasından ayırıp dudağındaki turkuaz lekeyi yaladı. Aynını yapmak isterdim.

" Dondurman yerine bana bakmaya devam edersen sen fark etmeden seninkini de yerim. " dedi.

Birer kahkaha kopardık.

Biraz yürüdükten sonra sahilde, kumların üzerine oturduk. Okyanus hantal ve sakin dalgalarla çalkalanıyor, yumuşak gece rüzgarı saçlarımızda dolaşıyordu. Hava hafif serin ve ferahtı. Ay ve yıldızlar o kadar belirgindi ki ellerimi uzatsam dokunabilecek gibiydim. Sanki yıldızları avuçlarıma hapsedebilecek gibi. Derin bir iç çekişle bakışlarımı gökden ayırıp, güneşime baktım. Bir süredir sessizce okyanusu dinlemekten başka bir şey yapmıyorduk. Dondurmasını bitirmişti ve benimkine bakıp duruyordu. Yüzünü ısırmamak için kendimi dizginlemem gerekti. Dordurmamı ona doğru uzattım. Işık saçan bir gülümsemeyle dudaklarını külaha eğdi. Kendime engel olamadan, külahı yüzüne iter itmez, kahkahayı bastım.
Youngjae'in dondurmayla kaplanan yüzüyle, kahkahalarım daha da arttı. Karnıma ağrılar girmişti. Bana kaşlarını çatarak bakıyor, burnundaki dondurmayı çıkarmaya çalışıyordu.

" Ahahah-öz-özür di-ahahha-lerim! Ahahaha! "

O da gülmeye başladı. Hâlâ elimde olduğunu fark etmediğim dondurmayı kaptığı gibi yüzüme savurdu.

" Bittin sen! "

Hamlesinden kaçınmak adına geriye çekildim ve kumlara sırt üstü devrildim. Kahkahalarla ve çığlıklarla ikimiz de boğuluyorduk. Gecikmeden üstüme çıktı. Yüzüme hışımla gelen kollarını tuttum.

" Dur! Dur!  Özür dilerim! " diye bağırdım.

Kötücül bir kahkaha attı.

" Muahahaha! ASLA! "

Art Cherry' • 2jae *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin