• 28 • "Tu peux pleurer ma chérie."

298 37 74
                                    


• Sufjan Stevens ~ Should Have Known Better •






Yorummmmm bekliyoruuumm. 💖

En son pratik yapmak için benim evimde buluştuğumuzdan, resim malzemelerinin bir kısmı hâlâ odamdaydı. Youngjae onları alıp salona geldi. Ahşap sehpayı köşeye itmiş ve yerde bizim için oldukça geniş bir alan açmıştım. Limon, koltuklardan birinde uyukluyordu. Youngjae kısa sürede resim malzemelerini yere dizmiş, meyveleri de getirmişti. Eski radyomu açtım. Sufjan Stevens çalıyordu. Youngjae, gömleğinin kollarını sıvamış göğsünden de bir kaç düğmeyi açmıştı. Görüntüsü nefes kesiciydi.
Bordo tişörtümü çıkarıp koltuğa fırlattım, Limon yattığı yerden kalkıp tişörtün üzerine oturdu. Kokumu çok seviyordu. Youngjae gülerek onun başını okşadığında, yere yüz üstü yatıp yüzümü avucuma dayadım.

Limon'a " Sevgilimi çaldın! " dedim oyuncu bir tavırla.

Youngjae bir kahkaha attı.

" Aynen öööleeeğğ! Desolè, Beau. Limon çok daha yakışıklı. "

Elimi ters bir şekilde alnıma koyup kendimi yere attım.

" İşte şimdi ölüm vaktidir dostlarım. " dedim, dramatik bir şekilde bayıldım.

Youngjae, gülerek yanıma geldi ve dizlerinin üzerine oturdu.

" Oh Romeo, Romeo! Olamazzzzz. " diye bağırıp kendine hayali bir hançeri saplayıp üzerime yığıldı.

Bir kahkaha patlatarak onu üzerimden ittim.

" Bir kediyle aldatılacağımı hiç düşünmemiştim. "

Youngjae doğrulup Limon'u işaret etti.
" Ama şuna baksana! Beni suçlayabilir misin? "

" Tamam bu kadar yeter! "

Onu yakalayıp kollarım arasına hapsettiğimde sırt üstü düşüverdik. Youngjae üzerimdeydi.

" Hmmm kıskanç ve haşin bir erkek! Tam bir maço! " dedi Youngjae.

Kaşlarımı çatarak somurttum.

" Tabii öyleyim! "

Limon bize şaşkın şaşkın bakıyordu.

Youngjae beni gıdıklamaya başlayınca maço yüzüm kahkahalara boğuldu.
Onu altıma aldım ve dudaklarına tutkulu, kısmen sert, bir öpücük bırakıp geri çekildim.

" Hâlâ Limon'un daha yakışıklı olduğunu düşünüyorum. " dedi pis pis sırıtarak.

Kendimi yanına, yere, attım; yumruğumu havaya kaldırdım.
" Lanet olsun sana Limooon! "

İkimiz de kahkahalarla güldük.

" Hadi yat bakalım. " dedi Youngjae ve boyalarını hazırlamaya başladı.

Sözünü dinleyip yere yüzüstü uzandım. Başımı kol kaslarıma yaslamıştım.

" Ne çizeceksin? " diye sordum.

" Bir sürü şey. "

" Nasıl yani? "

" Sırtın o kadar geniş ki bir bütün resim yapmak yerine her yanına bir şeyler çizeceğim. " dedi kıkırdayarak.

" İstediğini yapabilirsin."

Gülüp omuzlarımı sıktı.
" Geçen annemle buluştuğumda bir şey söyledi. " dedi, bir yandan da omuzlarımı okşayarak masaj yapıyordu. Öyle gevşemiştim ki mırlayacaktım.

Art Cherry' • 2jae *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin