Düşme hissi...
Biraz uçmak gibi...
Birazda düşmek...
Yani o kadar da abartılacak bir şey değil, her an kanına pompalanan adrenalin haricinde... İşte o mükemmel bir his...
Kendimi uçuruma bırakmadan hemen önce; yayıma gerili olan okun ucuna, kemerime bağlı ipi geçirmiştim. Kayıtlara geçsin lütfen; Her zaman ip taşırım, her zaman... Kendimi aşağıya bırakıp sonsuz gibi görünen uçurumdan düşerken, içimden saydım:
Bir... İki... Üç!
Arkamı döndüm ve oku fırlattım...
Harika(!) Uçurumun kenarından fırtlamış; kalın, kuru bir ağaç köküne giren ok, diğer tarafından çıktı. İp gerildi, bedenim sertçe sallandı ve uçurumun kenarına yapıştım.
Ahh, sanırım omzum çıktı.
Ağaç kökünün bulunduğu taraf uçurumun karşısıydı; yani muhafız olmayan taraf...
Sonra iti an çomağı hazırla misali, hantal muhafızlardan birinin sesi geldi:
''Sen! Lanet olası olduğun yerde kal!''
Sözlerinin tercümesi ise; Orada gebermen umrumda değil ama seni götürmezsem kral beni gebertir!
Bıkkın bir şekilde kafamı kaldırıp sesin geldiği yöne bakınca, on metre yukarıda on küçük hantal kafa gördüm ve okçulardan birinin:
''Vuralım zorluk çıkardı deriz.'' dediğini duydum. Diğeriyse:
''Sağ ol dostum, ama ben hayatımın geri kalanını zindanda geçirmek istemiyorum.'' dedi.
Onlara bakarken bir şey daha fark ettim; küçük ama bedenimi sığdırabileceğim genişlikte, buzun içindeki bir çatlak!
Hadi tırmansana samankafa! İç sesimde buradaymış(!)
Hızlı ve çevik bir tırmanıcıydım. Bir dakika oldu olmadı üç metre yukarıdaydım. Artık okun saplı olduğu ağaç kökü, iki metre yukarı, çatlak ise hemen baş hizamdaydı.
Yine yukarıdan dikkatli bir muhafız:
'Tırmanıyor!'' diye bağırdığında; 'Evet ne yapayım, sizi mi bekleyeyim salak!' demek gelse de içimden... Hantal muhafızların şaşkın bakışları altında bacağımı atıp küçük çatlağın içine girdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SELÛNE(Düzenleniyor)
FantasyEski bir elf efsanesi şöyle der; Karlı dağların kalbinde, En soğuk olanın içinde, Kış rüzgarlarıyla, Buzdan beslenerek büyür. ❄ ❄ ❄ Yanardağların kalbinde, En sıcak olanın içinde, L...