20) Ardhros'un hikayesi -Part 3

2.8K 216 23
                                    

Resim: Elenor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Resim: Elenor

  

 Arkamızı döndüğümüzde; elinde parlak bir yay olan ve üç parlak okuyla üçümüzü nişan almış, kapüşonlu bir okçuyla karşılaştık.

 Göz ucuyla baktığımda Elenor'un fırlatma bıçağına uzanmakta olduğunu gördüm. Kapüşonlu okçu anında:

''Eğer şimdi silahını bırakmazsan... Az sonra... Bırakmana gerek kalmayacak!'' dedi tehditkar bir ifadeyle. Kaşlarım çatıldı. Konuşması çok garipti doğrusu...

 O sırada parlayan yayını biraz daha gerince:

''Tamam, tamam sakin ol.'' dedim ve kılıcımı yavaşça yere bıraktım. Elenor ve Goliath'da silahlarını bıraktılar.

 Bu kapüşonlu okçu bende merak duygusu uyandırmıştı. Daha hiç önce görmediğim değişik kıyafetleri vardı. Kızıl uzun saçları; yüzünü ve gözlerini kapatan kapüşonunun kenarlarından beline kadar iniyordu. Ama en çok ilgimi çeken parıldayan silahıydı. Buz mavisi renkte ışıldayan yayı, çevresine soğuk dalgalar yayıyordu sanki...

 Ona sordum:

''Garip konuşuyorsun, deniz ötesinden misin?''

 O sırada atım Lavien; gidip o kapüşonlu okçunun yanında durdu. Kapüşonlu okçu ise yanıt hala yanıt vermemişti.

''Hey! Cevap verecek misin?'' diye sordum. Yine yanıt vermeyince sağımda ve solumda bulunan Elenor ve Goliath ile bakıştık. Goliath'ın bakışlarından; rahat yeneriz... Elenor'un bakışlarından ise; artık bıçağımı fırlatabilir miyim? anlamlarını çıkardım. O sırada okçu konuştu:

''Evet, denizin ötesi, orada bu konuşma var.'' dedi. Evet, çok garip konuşuyor, diye düşündüm. Rahatsız edici bir sessizlik oldu. O yayıyla bizi hedef almış duruyordu ve bizde ona bakarak öylece duruyorduk.

 Acaba krallığı ya da Kral'ı ya da beni daha önce duydu mu, diye düşündüm ve ona sordum:

''Pekala... Şuan bir krallığın sınırları içinde olduğumuzu biliyor musun?''

 Yine uzun bir süre yanıt alamadım. Sonunda konuştuğunda:

''Evet, ben krallığa gelmek için geldim.'' dedi. Garip konuşmasını boşverip ona bir teklifte bulundum:

''Bizde krallığa gidiyoruz, istersen bizimle gelebilirsin ve...'' Elenor sözümü kesip:

''Artık silahını indirse iyi olur...'' dedi.

 Bir süre bekledi ve sonunda parıldayan silahını indirdi. Bizde kendi silahlarımızı yerden aldığımızda, herhangi bir harekette bulunmadı.

 Kılıcımı kınına soktum. Lavien'i işaret ederek yürürken:

''Atım beni bile bu kadar sevmiyor.'' dedim. Lavien'in yabancı birine bu kadar ilgi gösterdiğine daha önce şahit olmamıştım. Elenor ve Goliath'a bile alışmamıştı daha...

SELÛNE(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin