19) Ardhros'un Hikayesi -Part 2

3.2K 229 30
                                    

Resim: Arkadaşlarla yaptığımız güzel bir çalışmadır :D

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Resim: Arkadaşlarla yaptığımız güzel bir çalışmadır :D

  

Güneş ufukta batmak üzereydi fakat gökyüzü kara bulutlarla kaplıydı. Sanırım yağmur yağacaktı...

 Lavien ile beraber krallıktan ayrılalı birkaç saat olmuştu. 

 İç geçirdim. Konsey toplantısının da hala bitmediğine emindim. Üyeler ya da Kral ne düşünüyordu bilmiyorum ama halktan bu kadar ağır vergiler alınmasına göz yumamazdım!

 Yani; bir süre krallığın dışında vakit geçirdikten ve kafamı topladıktan sonra, geri döndüğümde, bir Prens ne yapmalıysa onu yapmalıydım, halkım için...

 Tekrar iç geçirdim ve Lavien'in yumuşak yelesini okşadım. Konsey toplantısı ile ilgili şeyleri düşünmemeye çalıştım. O menfaatçi üyeleri ve haksızlık karşısında susan Kralı da! Başka bir şey düşünmek için kendimi zorladım... Gözlerim Lavien'in iki yanına astığım heybelere kaydı. Heybelerden birinde erzak ve su, diğerinde ise o kitap vardı. O sırada aklıma kütüphaneye döndüğümde olanlar geldi ve kaşlarım çatıldı.

 Kitabı almak için kütüphaneye döndüğüm sırada, Bastian ortalıkta yoktu ve kitabın yanına, masanın üzerine bir miktar erzak ve su bırakılmıştı...

 Yolculuğa çıkmaya karar vermiştim, evet... Fakat bunları bırakan kişi Bastian ise... Nasıl tahmin etmişti? Yolculuk düşüncemi dile getirdiğimi hatırlamıyordum açıkçası...

 Elimi saçlarımın arasından geçirdim. Hayır, Bastian ile ilgili gizemli şeyleri düşünmekte bana iyi gelmiyordu...

 Zaten o sırada yağmur başladı ve az sonra bir sağanak halini alınca; Lavien huzursuzlanmaya başladı. Sığınacak bir yer bulmalıydım.

 Gözlerimi kısıp etrafıma baktım. Şimdi de bir sis tabakası oluşmaya başlamıştı...

 Bir süredir boş arazide yol alıyorduk fakat ileride, ormanın başladığı yeri ve ormanın içlerine doğru kıvrılarak akan nehri, yoğunlasan sis perdesinin arkasından zar zor seçebildim. Lavien'i o yöne doğru sürdüm.

 Bir süre ilerledik fakat sis tabakası artık çok yoğunlaşmıştı. Orman ile nehir görüş açımdan çıkmışlardı. Ne yöne gittiğimizden emin olamayınca Lavien'i durdurdum. Çevreme baktım. Ormanın girişini ve nehri gördüğüme emindim. Bu yönde olmalılardı fakat...

 Karşımızda eski bir maden girişi duruyordu.

 Tek kaşım havaya kalktı. Maden mi?

 Nerede olduğumu düşündüm... Madenler... Güney bölgesinde madenler vardı... Fakat güneye doğru gitmiyordum ki, yoksa sis yüzünden yolumu mu şaşırmıştım?

 Daha fazla ıslanmamak için Lavien'i maden girişine doğru sürdüm. Tahta kirişlerle desteklenmiş olan maden girişi, onun da sığabileceği genişlikteydi. Sağanak bitene kadar burada kuru kalabilirdik.

SELÛNE(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin