22) Ardhros'un Hikayesi -Part 5

2.6K 196 42
                                    

 Uyandığımda her yerim ağrıyordu ve farkettim ki yattığım yer, şifahanenin zeminiydi!

 Belimi tutarak acı içinde doğrulurken, kafamı asıl yattığım yer olması gereken tahta sıraya vurdum! Güne harika bir başlangıç yapmıştım doğrusu(!)

 Başımı ovuştururken yavaşça ayağa kalktım ve kınından çıkmak üzere olan kılıcımı düzelttim. Sonra çevreme bakınmaya başladım...

 Pencereden ayışığı yerine günışığı sızıyordu ve dün gece karanlıktan ibaret olan şifahanenin koridorlarını, şuan sonuna dek görebiliyordum. Bir de karşı sırada yatmakta olan Goliath'ı tabii...

 Baltasına sarılmış mışıl mışıl uyuyordu...

 Aklıma gelen düşünceyle sinsice gülümsedim.

 Goliath'ın yanına gidip baltasını kollarının arasından bir anda çektim. Onun iri cüssesi yere kapaklanırken, baltası ve zafer benim elimdeydi! Hemen ardından:

''Günaydın, Lord Goliath!'' dedim yüksek sesle. Goliath bir küfür savurdu ve yavaşça yerden kalktı:

''Ver şunu!'' diye hışımla elimden baltasını geri aldı ve sırtına atarken:

''Açım ben! Gidip yemek yiyelim!'' dedi gür sesiyle. Tam ona cevap verecektim ki, karşı koridordan gelen Elenor'u görünce vazgeçtim... Elenor gülümseyerek yanımıza geldi ve:

''Demek kalktınız, Goliath sen tüm gece horladın ve Ardhros sanırım sende yere düştün.'' dedi alay ederek. Bunun üzerine Goliath ve ben birbirimize baktık, ardından ben:

''Peki dün gece elinde hançerlerle hastaları korkutan kişi kimdi?'' dedim ciddi bir şekilde.

 Elenor'un kocaman açılan gözlerinden bayağı korktuğunu anladım. Ciddi yüz ifademi korumaya çalışırken Goliath şakayı devam ettirdi:

''Leydi Katherin sana sakinleşmen için bir iksir vermek zorunda kaldı ve yan etkileri saç dökülmesi, bitlenmek...'' diye parmaklarıyla saymaya başlamıştı Goliath.

''Ne?!'' dedi Elenor dehşet içinde ellerini saçlarına götürerek. Fakat Goliath ve ben karnımızı tutarak kahkalarla gülmeye başladığımızda yüz ifadesi birden ciddileşti:

''Siz ikiniz! Kafanıza gerçek bir hançer yemek istemiyorsanız, tavernaya gidin ve yer bulun!!!!'' dedi sinirle. Bunun üzerine ben ve Goliath aynı anda:

''Siz nasıl isterseniz Leydim...'' dedik ve küçük bir reverans yaptık. Gözlerini devirip gitmek üzere arkasına dönen Elenor, bir adım atmıştı ki, hepimize tanıdık gelen bir çığlık duyduk:

''Aaah!''

 Bu Nessa'nın sesiydi!

 Üçümüzde dehşet içinde onun yattığı odaya koştuk. Kapısının önüne geldiğimizde kapıyı çarparak açtım. Elim kılıcımın kabzasındayken içeriye girdim ve gözlerim herhangi bir tehdit aradı. Fakat odada Nessa dışında kimse yoktu...

 Elenor Nessa'nın yanına gidip:

''Nessa! Ne oldu?! Sen iyi misin?!'' dedi telaşla. Fakat Nessa cevap vermedi ve başını pencere tarafına çevirdi.

 Ona baktığımda dün geceye göre daha iyi görünüyordu. Kapüşonunu ise gözlerine kadar indirmişti.

 Elenor odanın köşesindeki sandalyeyi sürükleyip Nessa'nın başucuna oturunca, Nessa başını bize doğru çevirdi ve:

SELÛNE(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin