Camların ardında, makineler içinde kalmış sevdiğimi izlemeye başladım.
Fırat abi ve dayısı Levent abi de benim gibi uzaktan uzağa bakıyordu.
Abim tam yanımdaydı.
Annem Meryem Teyze'nin yanındayken babam babasına destek çıkıyordu.
Naz'ın ailesi, Zenan'ların ailesi, herkes ama herkes gelmişti.
Arada bir ağlamaktan fenalaşanlar oluyor, hemşireler hemen müdahale ediyordu.
Aramızdaki camdan yanaklarına gitti parmaklarım.
"Güzelim.."
Dudaklarımı birbirine bastırıp dişlerimle ezdim.
Sara ela gözleriyle bana dönüp bakmıyor, 'efendim canımın içi?' demiyordu.
Aldırmadan devam etmeye çalıştım.
"Babanla konuştuk şimdi. Al aileni, geç karşıma dedi.."
Fırat abi bana baktı.
"Neden şimdiye kadar söylemediniz bize?"
Fırat abiye dönmeden, Sara'yı izlerken cevap verdim.
"Sara izin vermedi abi."
Sinirini sesinden okuyabiliyordum.
"Evlendikten sonra mı haberimiz olacaktı Oğuz?!"
Cevap vermeden, sevdiğim kadını izlemeye devam ettim.
Haklıydı.
Gözlerim istemsizce dolmaya başlarken parmaklarım aramızdaki cama aldırış etmeden yüzünü okşuyordu.
Dolu gözlerimi sildikten sonra yoğun bakımdan çıkan Naz'a kaydı bakışlarım.
Herkesin dikkati Naz'ın üzerinde toplanırken kıpkırmızı gözleriyle konuştu.
"Diğer kurşun için bu gece tekrar ameliyata alacağız. Bir kişi gidebilir yanına. En fazla 5 dakika kalacak.."
Herkesin gözleri Meryem Teyze'ye dönmüşken o Naz'a baktı.
"Bırakacak mı kızım bizi Naz?"
Naz dudaklarını dişleyerek kafasını 'hayır' anlamında, iki yana salladı.
"Bırakamaz. İzin vermeyiz ki."
Meryem Teyze'nin ağlamaktan şişmiş gözleri beni buldu.
"Gel Oğuz.."
Bir kaç adım atıp yanına gittim.
Oturduğu için diz çökmüştüm.
Ela gözleri ağladığı için yeşilleşmişti.
İşaret parmağını üniformamın sol göğsünde, 'Zorlu' yazan yere koydu.
Gözlerinden yaşanmışlıkların, yılların izleri bulunan yanaklarına yaşlar süzüldü.
Yutkunarak derin bir nefes almaya çalıştı.
Ardından konuştu.
"Kızım adına senin soyadını yakıştırdı Oğuz. Şimdi git yanına, uyanmasını söyle. Yoksa üşütecekmişsin, annen hasta hasta vermem ben kızımı diyor, evde kalacakmışsın bak bu gidişle de."
Ağlıyordu.
Ben dahil herkes Sara'nın yanına annesinin gitmesini beklerken Meryem Teyze beni gönderiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Albay Kızı
General Fiction"Ey kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil,omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın." -Gazi Mustafa Kemal Atatürk