Efe'yle birlikte köy girişinde ki evlerden birinin damına geçmiş, gerekli bilgileri diğerlerine ilettikten, elimizdeki o üç gerizekalıyı ve sivilleri güvenli bir alanda toparlayıp başlarına tam 6 kişi koyduktan sonra silahımın ayaklıklarını düzeltirken dürbünden karşıyı izleyen Efe konuştu.
"İstenmeyen tüy gibisiniz. Her yerden çıkıyorsunuz anasını satayım."
Kaskımı düzeltirken cevap verdim.
"Efe, bunu da hatırlat. Başka bir zaman güleceğim aslanım."
"Olur komutanım."
Köye yaklaşan arabaların birinin kasasında, ağır makinalıyla duran gerizekalıyı kalbinden nişan aldım ve mırıldandım.
"Gez, göz, arpacuk. Biz şimdi napacuk?"
İndirdim.
Herkes atışlara başlamıştı.
9 yaşında, bilgisayardan savaş oyunu oynayan çocuklar gibi Allah ne verdiyse sıkıyorduk.Ama şerefsizler azalmayı bırak, artıyordu.
İlk defa bu kadar sık bir saldırıyla karşı karşıya kalmıştım.
Gerisini siz düşünün yani..
Güneşin altında, hem stresten hemde sıcaktan alnımdan boncuk boncuk terler dökülürken sinirle konuştum.
"Bitmiyor pezevenkler!"
Semih'in sesi geldi.
"Komutanım, bir f-16 gönderseler?"
Oğuz sinirle konuştu.
"Omuzumda general rütbesimi var oğlum benim?!"
Oğuz'un kükremesinden sonra telsizden çıt ses çıkmamıştı.
Derin bir nefes alıp 2 kişi daha indirdikten sonra konuştum.
"Komutanım, haklılar. Ben bile ilk defa karşılaşıyorum böyle bir şeyle. En azından sesinden korksunlar."
"Tamam Albay Kızı, soracağım."
Efe bana bakıp gülümsedi ve konuştu.
"Biz sorunca 'general rütbesimi var bende', siz sorunca 'tamam Albay Kızı.' Komutanım siz hep konuşun."
İstemsizce güldüm.
"Oğlum güldürme, ne yapsın ben bir kademe altıyım, dikkate alıyor mecburen."
Efe cevap verecekti ki Oğuz'un sesi geldi.
"Efe drone senin yanında değil mi?"
"Evet komutanım"
"Bir uçur, genel duruma bakalım."
Efe kafasını indirip çantasından drone'u çıkarırken beynimde İzmir Marşı çalmaya başladı.
Aklıma gelen fikirle istemsizce sırıtırken hemen telsize döndüm.
"Komutanım, bir fikrim var."
Oğuz anında konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Albay Kızı
Fiksi Umum"Ey kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil,omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın." -Gazi Mustafa Kemal Atatürk