GÖKKUŞAĞI

0.9

#Billie Eilish ft.Khalid- Lovely

Şeyda'nın söylediğini aldırmadan pencereden dışarı bakmaya devam ettim. Pekâlâ, olamazdı. Mavi Bey bu iki seksen cool çocuklardan biri olamazdı çünkü öyle çocukların benim gibi kızlarla işi olmazdı.

Benim gibi kızlar?

Ortada oğlan çocuğu gibi gezenlerden bahsediyorum...

İstemsizce yüzümü buruşturduğumda zil çalmıştı ve sınıftaki herkes dağılırken Şeyda beni dürttü.

"Gitmiyor muyuz Elvan?"

Ona baygın bir bakış attım. "Cezalı olduğumuzu ne çabuk unuttun."

Şeyda elini alnına çarpıp ofladı. "Hay ben böyle işin..."

"Şeyda," diye mırıldandım, cezalı olmamız umrumda değildi şuan. "Anonim bunlardan biri." diyerek elimle dışarıyı gösterdim.

Şeyda anında sırıtarak bir sıranın üstüne kuruldu ve bağdaş yaptı.

"Şanslı yelloz."

Gözlerimi devirdim. "Her kimse benimle dalga geçtiğine emin oldum."

Ona baktığımda "Niye ki?" diye sordu.

"Şeyda şuraya bir baksana! Hepsi Üniversite öğrencisi ve gelip lise bebelerine bakmazlar. Ha, baksalar bile bu benim gibi değil kuyruk sallamasını bilen kızlar olur."

Şeyda bir anda omuzlarımdan tutup sarsınca "Ne yapıyorsun be?" diye çemkirdim.

"Kendine gel," dedi kaşlarını çatarak. "Bu ne özgüvensizlik? Ayrıca kimse dalga geçmek için birine zaman ayırmaz benim bildiğim. Hem Üniversite öğrencisiyse seninle ne gibi bir derdi olacak ki?"

Ona kararsıca baktım. "Diyosun?"

"Diyorum."

Derin bir nefes verirken Şeyda ellerini omuzlarımdan indirdi ve "Sor ona," dedi. "Ciddi bir şekilde konuş ve niyeti gerçekten düşündüğün gibi dalga geçmekse engellersin biter."

"Tamam," diyerek başımı salladığımda, Şeyda "Hadi aşağı inelim." dedi ve biz çantalarımızı alarak sınıftan çıktık. Koridorlar boşalmıştı, temizlikçi ablaların yanına indiğimizde bize temizliğe etüt başladıktan sonra, ders aralarında yapacaklarını söylemişlerdi.

Şeyda ile çantalarımızı görevli odalarından birine bırakıp bahçeye çıktığımızda tüm öğrenciler dağılmıştı. Ha, Üniversitelileri süzmek için bekleyenler kıyıda köşede duruyordu orası ayrı.

Şeyda ile etrafı süzerken birden tandık sesle bakışlarım yana doğru döndü. Ayaz'ı görünce anında gülümsedim ve "Ayaz burda ne işin var?" dedim karşımızda durduğunda.

"Etütlere kalacağım," dedi somurtarak. Hemen ardından "Siz niye hâlâ burdasınız?" diye sordu.

Gülerek "Müdür ceza verdi okuldan kaçtığımız için," dedim. "Okulun temizliğe yardım edeceğiz sene sonuna kadar."

Ayaz kahkaha atarak "Yazık olmuş!" deyince "Gülme!" diye uyardım ama beni dinlemedi.

"Şeyda?" dedi Ayaz bir anda. "Selim ne yapıyor?"

Selim, Şeyda'nın abisiydi ve şu an askerdeydi.

"Ne yapsın," dedi Şeyda ellerini arkasında birleştirerek. Gülerek gözlerimi devirdim. Az önce anonimin en yakın arkadaşına yürümüştü ama tüm bunlar Ayaz'ı görene kadardı. "Sürünüyor işte."

Şeyda ağzının içinden bir şeyler geveleyince Ayaz onun bu haline aldırmadam omuz silkti. "Neyse ben gideyim artık." diyerek geriledi. "Size geçmiş olsun."

Ayaz gidince Şeyda'ya dönüp "Ya bu çocukla evlenemezsen?" diyerek üstüne gittim. "Evde mi kalacaksın?"

"Ya Elvan bir sus!"

"Ne sus ya? Çocuğu görünce resmen transa giriyorsun."

Şeyda saçlarını çekiştirerek arkasını döndüğünde yine gidip elini yüzünü yıkayacağını anladım. Zira yüzü domates gibi olmuştu.

Bahçede tek kalınca güneşin altında daha fazla kalmamak için okula girecektim ki cebimdeki telefon titredi. Merakla hemen aldığımda mesajın ondan olduğunu gördüm.

Mavi: Seni görüyorum

Şaşırmadım çünkü zaten burda olduğunu biliyordum fakat saçma bir şekilde duruşumu düzelttim. Çaktırmadan başımı kaldırıp etrafı süzmeye başladım elinde telefon olan birisi var mı diye. Ama tabiki de neredeyse herkesin elinde telefon olduğu için bu yöntemim pek işe yaramadı.

Mavi: Çaktırarak nasıl bakılır vol1

Gözlerimi devirdim.

Elvan: Gerçekten kimsin sen? Amacın ne? Eğer böyle saçma salak bir işi devam ettireceğimi düşünüyorsan yanılıyorsun.

Mavi: Bu çok ciddi oldu Siyah.

Elvan: Eh, biraz öyle oldu.

Elvan: Çünkü ciddiyim.

Elvan: Bana gerçek niyetini söylemeni istiyorum. Ona göre belki seninle saklambaç oynarım.

Mavi: Gerçekten oynar mısın?

Elvan: Niyetini söylersen neden olmasın.

Mavi: Sanırım başka çarem kalmadı.

Mavi: Peki, sen istedin Siyah.

Mavi: Seni bir gün sokakta çocuklarla ip atlarken gördüm. Herkesten farklıydım ve kimseyi umursamıyordum. Sanırım senden biraz hoşlanmış olabilirim. (16.37)

Mavi: Cevap vermiyorsun. Pekâlâ. Şunu bil, öyle karşına çıkamayacak korkağın teki değilim. Sadece oyun oynamayı sevdiğini biliyorum ve böyle tanışalım istedim. (16.39)

Mavi: Bir hafta Siyah

Mavi: Bir hafta sonra gözlerine yakından bakacağım.