#Halsey- Angels on fire
Mavi: Sanırım seni bugün biraz kızdırdım
Mavi: Kızdın mı bana?
Mesajları okusam da cevap vermeyip burun kıvırarak telefonu kapattım ve elimdeki patlamış mısır kasesini mutfaktan alıp içeri gittim.
İki gündür hayvan gibi temizlik yapıyorduk Şeyda'yla, bu yüzden kendimizi biraz şımartmaya karar vermiştik.
Yo normalde hiç şımartmıyoruz zaten...
İkimizin de dışarı çıkma yasağı olduğu için evde film izleyecektik. Annemi aşağı Eyşan Teyzelere yani Şeyda'lara postalayıp, Batuhan'ı da DVD'ler indirime girmiş diyerek dışarı yollamış sonra kapıyı kilitlemiştim. Gelip bir süre kapıyı yumruklayıp geri gitmişti. Canım babam zaten işteydi.
Elimdeki kaseyle salona gittiğimde Şeyda ayaklarını orta sehpaya uzatmış telefonuna bakıyordu. Ah, tabiki de yine Wattpad okuyordu.
"Bu kız aynı ben," diye konuşmaya başladı yanına oturunca. "Burcu da Terazi'ymiş. Ay o kadar mükemmel ki!"
"Şeyda Aslan olup egolu olması gereken benim, rolümü çalıp durma." diye ona baktım ama beni takmadan ağzını bükmekle yetindi.
Kaseyi kucağıma koyup ağzımı doldururken "Bırak artık şunu," dedim dolu bir ağızla. "Sonra okursun sana çok benzeyen kızı."
"Çocuk bir gıcık ama idare eder. O da Oğlak'mış."
Gözlerimi devirip kaseyi kucağımdan Şeyda'nın ayaklarını uzattığı sehpaya koyup tekrar Şeyda'ya döndüm ve elindeki telefonu çekip alarak onu karşı koltuğa fırlattım.
Şok içinde "Salak!" diye cırladı. "Kaç para o telefon senin haberin var mı?"
Sırıtarak "Bradd Pit beklemez ama bak," deyince hemen yumaşayıp televizyona döndü.
"Aç izleyelim aşkımı."
Gülerek kumandayı elime alıp filmi başlattım. 'Seven' filmini izleyecektik ve başrolünde Bradd Pit oynuyordu. Şeyda iki kişiye dolu dolu yavşardı. Biri Bradd, diğeri Uyumsuz'daki Four. Gerçi Four benimdi ama neyse...
Filmi sessizce izlemeye başladığımızda yanımdaki telefon titredi.
Mavi:
Mavi Beyin beni o son sinir edişi ve benim ona orta parmağımı kaldırışımdan sonra yazdığı mesajlara cevap vermemiştim. Hayır yani bir tek ben artistlik yapabilirdim, karşımdaki insanların o kadar cool olma hakları yoktu.Mavi: Ya cevap versene artık :(
Mavi: Üzülüyorum bak
Mavi: Bak hala görüldü atıyor
Mavi: L Ü T F E N
Mavi: A R T I K
Mavi: C E V A P
Mavi: V E R
Elvan: Canımı sıkanı böyle sessizliğimle terbiye ederim işte
Mavi: Heh sonunda be
Mavi: Ayrıca her türlü terbiyeye varım ben :D
Elvan: Ya sen bi sırıtma
Elvan: Gülme de
Mavi: Tamam reis kral sensin
Mavi: Eski haline dönebilmen için ne yapmalıyım
Kaşlarımı kaldırıp düşündüm. Bu teklifi alehime kullanmalıydım.
"Ohooo!" Yan gözle Şeyda'ya baktığımda elini sallayarak "Peah!" dedi. "Burda Bradd olsa kaç yazar, kız kendi Bradd'ini bulmuş."
"Yok kanka ya kim Bradd olabilir." diyerek telefonu kapatıp yanıma koydum ama sanki resmen ervensel bir güç beni telefona itiyordu.
"Kabız gibi kıvranıyorsun salak," dedi Şeyda gözlerini devirerek. "Telefon ışığı rahatsız ediyor. Git içerde ne yazıyorsan yaz gel."
Anında sırıtarak "Ya bir tanesin sen!" dedim ve eğilip Şeyda'yı yanağından sulu bir şekilde öptükten sonra telefonu alarak odama koştum.
"Pis salyalı!"
Şeyda'nın bağırışını umursamadan odaya girdim ardından hemen telefona yapıştım. Ne isteyeceğimi biliyordum.
Elvan: Ben sabırsız bir insanım
Mavi: Biliyorum (19.47)
Elvan: Biliyorsun (19.47)
Aynı anda mesaj atmamıza sırıttıktan sonra devam ettim.
Elvan: Pazartesine kadar bekleyemem ben
Elvan: Yarın bizim burdaki parka gelip benimle orada saklambaç oynarsan affederim belki seni
Mavi: Seni görmek için fırsat mı?
Mavi: Elbette kabul ediyorum
Elvan: Anlaştık o zaman yarın saat iki de parkta oluyorsun
Mavi: Orada olacağım Pembe
Mavi: Ha, benim de küçük bir isteğim olacak
Mavi: Şort giysene :)
Elvan:
Mavi: :)
Elvan: :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI
Kısa HikayeElvan: Seni bulacağım Mavi. Elvan: İşte o zaman tüm bu artistliklerinin hesabını vereceksin Mavi: Sanırım Pembe öfkelenmiş Mavi: Ha bu arada bağcığın açılmış Mavi: Dikkat et de düşme Gözlerimi irileştirerek ayaklarıma baktığımda sol bağcığımın açıld...