Multi-medya: Çağrı Derdiyok ;)
Edis- Bana ne (Aşkım ya!)
Boğazımı temizledim ve ellerimi ciddi bir şekilde masanın üzerinde birleştirirken karşımdaki üç oğlana baktım.
"Anlatın bakalım şimdi sizi küçük yalancılar," diyerek Yusuf, Ayaz ve Çağrı'ya baktım. "Ne işler çevirdiniz?"
Yanımda oturan Şeyda masanın üzerindeki pipeti alıp onlara doğrulttu. "Yeniden yalan söyleyenin gözünü oyarım."
Konu şuydu. Şeyda ile oturmuş bu üç küçük yalancıyı sorguya çekiyorduk. Okul bitmişti ve biz temizliği hallettikten sonra onlar da bir derse girmemişti. Okul kantinindeydik ve etrafta, ilerdeki kantinci Mahmut amcadan başka kimse yoktu.
"Valla benim suçum yok," diyerek ellerini havaya kaldırdı Çağrı ve yanında duran iki arkadaşını gösterdi. "Her şeyi bu ikisi yaptı, beni de oyunlarına alet ettiler."
Yusuf ve Ayaz, Çağrı'ya ters bir bakış attıklarında Çağrı umursamazca omuzlarını kaldırıp indirdi.
Bu sefer Ayaz atıldı. "Valla benim de bir suçum yok. Tüm planı yapan Yusuf'tu."
Yusuf şok içinde "Yuh ama ya!" diyerek onlara baktı. "Şimdi böyle mi olduk?"
"Kusura bakma kardeş." diyen Ayaz bakışlarıyla beni ve elinde hâlâ pipeti tehditkâr bir biçimde tutmaya devam Şeyda'yı gösterdi.
Sıkıntılı bir nefes alan Yusuf "Başka anlatılacak bir şey yok," dedi gözlerime masum masum bakarak. "Üçümüz de aynı Üniversitesiye gidiyoruz. Çağrı ve Ayaz aynı bölümde. Ben ayrıyım. Benim anonimcilik maceram yüzünden onlar da pembe yalanlar söyledi."
Ayaz'a bakıp "Sana ne demeli çakma kahraman?" dedim. "Benden aldığın haberleri yemeyip içmeyip kankana yetiştirmişsin."
"Koç gibi kardeşimi kaptın Elvan!" dedi Ayaz eliyle Yusuf'un sırtına iki kez vurarak. "Bence iki de teşekkür bana."
Yusuf yüzünü buruşturarak Ayaz'ın elini geri çekince gözlerimi devirerek geri çekildim. Az biraz utanmıştım.
"Peki sizin de tiyatroya yazılmanız ne ayak?" diye sordu Şeyda.
Ayaz ben suçsuzum dermiş gibi ellerini kaldırıp "O da Yusuf ve Çağrı'nın fikriydi." deyince "Ben Elvan yazıldığı için yazıldım." diyerek gözlerini kaçırdı Yusuf. Ay yerim ben seni çocuk!
Bakışlarımız Çağrı'ya dönünce piç smile sırıttı. "Kadroda çok güzel kızlar var."
Bunun üzerine Ayaz da sırıttı. Şeyda'ya baktığımda gözlerini, ip kadar ince bir şekilde kıstığını gördüm. Gülesim geldi ama gülmedim. Kıyamam ben buna ya.
Derken Mahmut Amca "Gençler istediğiniz bir şey var mı?" diye seslendi.
Şeyda dişlerinin arasından "Bana bir soda!" deyince Ayaz'ın ve Çağrı'nın yüzündeki sırıtış hemen silindi. Garibim sindiremedi tabi.
"E o zaman çok eğlenceli olacak," dedi Yusuf hepimize tek tek bakarak. "Bizi Muğla'da düşünemiyorum çünkü."
"Bence de," dedim imayla. "Artık ne aksiyonlar ne ekşınlar."
Çağrı ve Ayaz yeniden sırıtmaya başlayınca birden küt diye bir ses geldi ve Ayaz'ın inlemesiyle eş zamanlı "Pardon, yanlışlıkla oldu!" dedi Şeyda sırıtarak.
Oha bu kız kendini aştı!
Yusuf ve ben bıyık altından sırıtırken "Her şey güzel ama bir şey eksik," dedi Çağrı. Ayaz hâlâ bacağını ovuyordu.
Birden "Ay evet ya!" diye atıldı Şeyda. "Whatsapp grubu kurmadık biz. Neyse ben hallederim."
Gülerek göz devirirken Çağrı sadece gülüp "Aslında ben Muğla'dan önce bir yerlere gidelim diyecektim," dedi.
"Bakarız," dedi Yusuf çabucak ardından ayağa kalkıp "Elvan bir gelsene." deyince heyecanlandım. Ayağa kalkıp Yusuf'la birlikte kantinin arkasına doğru gittik.
"Bir şey soracağım," dedi Yusuf sessizce. "Şeyda, Ayaz'a karşı bir şey mi hissediyor?"
Ellerimle hafifçe alkış yapıp "Şükür," diye soludum. "Valla bunu bir asalak Ayaz anlayamadı."
"Bence Ayaz da Şeyda'yı seviyor ama farkında değil," dedikten sonra göz kırptı. "Ama merak etme o iş bende."
Gülerek omzuna vurdum. "Sakın salakça bir şey yapma."
"Ben," diyerek kendini gösterdi ve parmağını yüzünün etrafında bir tur attırdı. "Şu mükemmel yüzün sahibi ben ve salakça bir iş yapmak?"
Sırıtarak göz devirdiğimde "Neyse," dedi Yusuf. "Ben aslında sana bir şey söyleyeceğim."
Sesi ciddi çıkınca tamamen ona odaklanıp gözlerine baktım. "Şimdi biz sevgili olduk ya, diyorum ki Muğla'ya gitmeden şöyle iki sevgili gibi bir yerlere mi gitsek?"
Sevgili kelimesini sürekli vurguyla söylemesi beni hafif utandırırken tek ayağımla yerde bir şeyler çizip "Öyle miyiz ki?" diye mırıldandım.
Sırıttı. "Öyleyiz."
Bakışlarımı kaçırarak "Öyleler ne yapar ki?" diye sordum.
Sessizce güldü. "Benimle gelirsen sana gösteririm."
Alt dudağımı ısırarak ona baktım ve "Eh madem, geleyim." diye konuştum.
Gülerek "Cumartesi, sabah alırım seni evden." dedi ve göz kırptı.
Aptal gibi sırıtarak birbirmize bakarken Şeyda bağırdı.
"Grubu kuruyorum ben!"
🤙🏻
Favori oğlanınıza oy verin bakem.
Yusuf (+)
Ayaz
Çağrı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI
Short StoryElvan: Seni bulacağım Mavi. Elvan: İşte o zaman tüm bu artistliklerinin hesabını vereceksin Mavi: Sanırım Pembe öfkelenmiş Mavi: Ha bu arada bağcığın açılmış Mavi: Dikkat et de düşme Gözlerimi irileştirerek ayaklarıma baktığımda sol bağcığımın açıld...