GÖKKUŞAĞI

4.4

#Selena Gomez, Marshmello- Wolves

Size Elvan Karaca'dan bir tavsiye.

Siz siz olun, Şeyda gibi insanları çok sevmek gibi bir hata yapıp onlarla yakın arkadaş olmayın.

Yoksa benim gibi ömrünüzün yarısı, beklemekle geçer.

Hayır yani, altı üstü sahile inecek ve bir grup insan ateş yakacaktık. Marsmellowlar yenecekti, dedikodu yapılacaktı, sap olanlar karşı cins kesecekti. Ama kesinlikle podyuma çıkılmayacaktı!

Peki bu Şeyda dakikalardır giyinmek için valiz karıştırırken atomu falan parçaldığını mı sanıyordu?

"Şeyda," dedim bilmem kaçıncı kez, sesim artık ağlamaklı çıkıyordu. "Allah rızası için karar ver de gidelim artık. Bak herkes gitti, madem bu kadar bekleyecektin beni niye göndermedin? Kök saldım, kök!"

Ranzalı yatağın alt katına yüz üstü devrilmiş karşımdaki Şeyda'ya bakıyordum. Elinde iki şort vardı ve kısık gözlerle onları izliyordu.

"Elvan," diyerek şortları daha da havaya kaldırdı. "Sence koyu renk şort mu beni daha zayıf gösteriyor, yoksa açık renk mi?"

İnleyerek alnımı yatağa çarptım. Bu akşam canlı olarak buradan çıkarsam Ayaz ve Şeyda'nın birlikte olması için elimden gelen her şeyi yapacaktım. Yoksa bu sorunlu, beni salmayacaktı.

Artık kırkıncı dakikanın sonuna geldiğimizde Şeyda nihayet giyinebilmişti. Krımızı, kısa ve önden bağlamalı bir tişörtün altına yüksek bel kot şort giymişti. Ayağında siyah sandaletleri vardı ve akşam olmasına rağmen saçlarını tutturmak için gözlük takmıştı.

Kulübeden ikimiz birlikte çıktığımızda ellerimi gökyüzüne kaldırıp "Şükürler olsun," dedim ve sonra yüzüme götürdüm.

Şeyda bana bakarak gözlerini devirdi. "Elvan, sen bu pasballıkla evde kalırdın da dua et Yusuf var."

Ağzımı bükerek onu taklit edip "Ayaz'a acıyorum," dedim gözlerimi açarak. "Sen insanı kanser edersin."

Bana orta parmağını gösterdiğinde ben de ona gösterdim.

"Ayaz ne alaka? Bizi şiplemeyi bırak artık."

"Ölsem bırakamam. Sizden beş çocuk bekliyorum ben, mümkün mü sence?"

Şeyda bu sefer omzuma vurduğunda gülerek ondan kaçtım.

Birlikte hızlı adımlarla sahile yürüdük ve kumların üstüne minder atıp oturan grubu gördüğümüzde doğruca yanlarına gittik.

"Nihayet!" dedi Çağrı bizi görünce. "Nerde kaldınız kızım?"

Yusuf'un yanına otururken bakışlarımla Şeyda'yı işaret ettim. "Birileri podyuma çıkacak."

İrem'in yanına oturan Şeyda bana kötü kötü baktığında şirince sırıttım. Ayaz doğruca Şeyda'ya bakıyordu. Birden Yusuf kolunu belime dolayıp beni iyice kendine çekti. Yanağımdan sulu bir şekilde öptüğünde kendimi tutamayıp kıkırdadım.

"Çok özledim."

Gülümseyerek başımı çevirip gözlerine baktım. "Özlenmeyecek bir tarafım yok şimdi," diyerek sırıttığımda Yusuf da gamzelerini göstererek sırıttı.

"Ateş yakmak yasakmış."

Murat'ın konuşmasıyla hepimizin bakışları ona döndü. Yanındaki malsmellowları gösterdi. "Bunlar kaldı böyle."