1.8

2.6K 190 37
                                    

#Justin Biber- As Long As You Love Me

Telefonu kapatıp cebime koydum ardından converse'min bir bağcığını açıp yürümeye başladım. Kardeşiyle ilgilenen ve bankta oturan çocuğun önünden geçerken bilerek bağcığıma basıp "Ay!" diyerek kendimi öne doğru savurdum.

Yalnız çocuk bir yerine takmazsa işim yaştı. Yerle bir olur doğal burun estetiği yaptırırdım.

Ama ben Elvan Karaca'ydım. Ortalıkta her ne kadar oğlan çocuğu gibi dolanıyor olsam da benim de kendime göre flört yöntemlerim vardı.

Çocuğun dikkatini çektim. -Çünkü beni fark etsin diye borazan gibi çığırmıştım- Ben düşmeden hızla beni kolumdam tutup "İyi misiniz?" diye sordu şaşkın bir sesle.

Çocuğa bakıp "İyiyim, teşekkür ederim." dedim nazik Elvan'a dönüşerek.

Çocuk kolumu bırakıp "Bağcığınız açılmış," dedi ayağıma bakarak. "O yüzden düştünüz muhtemelen."

"Ah, evet muhtemelen." diyerek eğildim ve o sıra başka şeyler düşünmeye başladım. Hadi kızım çalıştır saksıyı!

Doğrulduğumda şirin olduğunu düşündüğüm bir gülümsemeyle çocuğun yanındaki beş yaşlarında olan kız çocuğuna baktım.

"Kardeşin mi? Çok tatlıymış."

"Evet kardeşim," dedi çocuk gülümseyerek ve küçük kardeşine baktı. Kız gözlerini kısmış beni izliyordu.

Çocuk "Sen niye burdasın?" diye sorduğunda operasyonun başarılı olduğunu anlayıp içten içe piç smile sırıttım.

Tam bir işimin olmadığını ve onunla oturmayı teklif edecektim ki, bacağıma yapışan küçük bir erkek çocuğuyla dikkatimiz dağıldı.

"Anne beni sallar mısın?" deyince çocuk gözlerim kocaman oldu.

Hass-iktir! Sarhoştum hatırlamıyorum.

Çocuk şok içinde "Oğlun mu?" diye sorunca ben ondan kat be kat daha şaşkın olduğum için tek kelime edemedim.

"Anne hadi!" diyen küçük çocuk elimden tuttu ve beni sürükleyerek oradan uzaklaştırdı. Kaslı çocuğun arkamdan moron gibi maktığını tahmin edebiliyordum.

"Çocuk bir dur!" dedim en sonunda kendime gelerek. Neredeyse koşarak oradan uzaklaşmıştık. Çocuk anında durup sırıtarak bana bakınca elimi kalbimi koyup "Senin annen falan değilim!" dedim dehşet içinde.

Çocuk kıkırdayarak "Biliyorum ki," dedi ve eliyle ilerde bir yeri işaret etti. "Şurada bir abi vardı. Eğer bunu yaparsam bana şeker vereceğini söyledi ve verdi de." diyerek cebinden çıkardığı lolipopu salladı.

Elimi alnıma çarparak inlerken gülmeye başlamıştım. Sırf çocuğa yavşamayayım diye bunu yapmış mıydı gerçekten?

Çocuğa tekrar baktığımda şirin bir şekilde bana baktığını gördüm. Çok tatlıydı gerçekten. Önünde dizlerimin üstüne çöküp sarı saçlarını karıştırdım. "Adı ne senin bakayım?"

"Can." dedi.

"Anlat baklım Can, nasıl bir abiydi sana şeker veren?"

"Hımm," diyerek mırıldanıp parmak ucunda kalktı ve eliyle yukarıyı işaret etti. "Böyle çok uzun boyu vardı. Gözleri maviydi. Çok yakışıklıydı, filmlerdeki adamlara benziyordu biraz. Hatta ona büyüyünce onun kadar yakışıklı olabilir miyim diye sorduğumda bana ondan daha yakışıklı olacağımı söyledi."

GÖKKUŞAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin