4.0

2.4K 144 12
                                    

Alan Walker- On my way

Allah'ım sana şükürler olsun, çok mutluyum.

Sonunda şu çok mübarek karne gününü yaşamak nasip oldu.

Koca bir seneyi bitirmiştik. Seneye on ikinci sınıf oluyorduk. Bu üniversite sınavına geçiş demekti ama sorun bakalım tyt bitti mi?

Tyt ne aq?

Şiddetle oflarken bir elimle kendime yelpaze yaptım. Hava neredeyde seksen derece filandı ve bizim müdür tören tantanısyla susmuyordu.

"Allah belamı versin bu adam evde konuşma hazırlayıp geliyor," dedim baygın baygın, boş yapan Nâzım müdüre bakarken. "Hayır yani bir insan her gün yarım saat konuşacak ne bulabilir?"

Yanımda sıcaktan iyice kararmış olan Şeyda kaderini kabullenmiş kurbanlık koyun gibi başını iki yana salladı. "Bu adam bu günler için yaşıyor kanka, kabullen artık."

Acıklı sesler çıkartarak sızlandım ama kaçış yoktu. Kırk dakika süren törenin ardından sonunda sınıflara çıkmaya başlamıştık. Şeyda "Elvan gel bir tuvalete gidelim," dediğinde oflayarak gözlerimi devirdim.

"Ben sınıfa gidiyorum."

Kolumu cimcikleyip beni zorla sürüklediğinde "Kızım ne yapıyorsun ya!" diye söylendim ama beni takmadı.

Birlikte okulun kırık tuvaletine girdik ve Şeyda aynanın karşısına geçip kendine bakmaya başladı. Bir kez daha abartılı bir şekilde gözlerimi devirdim.

"Bunun için mi geldik Şeyda?"

Bana salak bu bakışı atıp kulağındaki küpeleri düzeltti. "Elvan sen dua et Yusuf var. Yoksa evde kalmıştın."

Ağzımı bükerek onu taklit ettim ardından duraksayıp "Ay dur bir Yusuf'umu sorayım." diyerek telefonu cebimden çıkardım.

"Elvan sen Yusuf'a tripli değil misin?"

Anlamamış gibi ona baktım. "Yo. Neden ki?"

Elini dramatik bir şekilde alnına koyup "Ay Allah'ım öldürecek bu kız beni!" diye söyledi. "Elvan şu 79 kız olayını hemen aştın mı?"

Yavaşça "Ev-vet," dedim. "Ne diyecektim kızım? Çocuk düzgünce açıkladı her şeyi."

"Sus ya!" Kınayan bakışlarla "Erkek milleti bu Elvan!" dedi ve yanıma gelip beni omuzlarımdan sarstı. "Onlara asla güvenemezsin!"

"Şeyda saçmalama, mal mısın nesin?" Aklıma kurt düşürmesine kaşlarımı çattım. "Dur bir mesaj atalım."

Telefonu elime aldım ve Whatsapp'a girdim.

Elvan: Ne yaptınız?

Amele: Merak etmiyoruz ama soralım dedik

Sesli bir şekilde güldüm. "Duy da inanma!"

Şeyda bana kalçasıyla vurduğu sırada Ayaz bir fotoğraf attı.

Küçük Enişte:

Küçük Enişte:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
GÖKKUŞAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin