Milyonlarca ayak izini kucaklayan bu kaldırımları
Ona duyamayacağı şekilde fısıldadığım sevda sözcükleri süsledi
Saçlarını salıp kokusunu etrafa yayması
Bana ondan başka çiçeği koklamayı yasak eyledi
Bir ağaç vardı, dileklerin çaputa bağlanıp asıldığı
Onun altına oturur,elindeki yıllanmış kitabın sayfalarını koklardı
Okumazdı,okuyamazdı
Çünkü gözleri bu dünyaya yasak kılınmıştı
Elinde,ona ilerlediği yolda yardım eden demirden çubuğu vardı
Önüne çıkan engelleri onun huzuruna sunardı
İnsanlar görmezden gelirken onun çırpınışlarını
Kesif bir acıyla kollarını bana sardı
Yirmili yaşlarında olan iki gencin biri kırık biri dökük haliydik
Birbirimizden başkasını sevmedik,sevemezdik
Yıllar geçti ikimiz de yorulduk, birbirimizi incittik
Birbirimizden sıkıldığımızı kimselere diyemedik
O bana mahkûmdu, ben ondan müebbet yemiştim
İlk ve sonumun sonsuz baharına o gün bir yemin vermiştim
"Seninim,seninleyim..."
Bir sabah, bulutlar kapkara, gökyüzü sessizdi
Yan tarafımda kımıldamadan uyuyan sonsuz baharım ruhunu ellerime zincirlemişti
Anlamıştım, nefesimi nefesiyle öpüp beyazlığın soğuk kumaşına bedenini teslim etmişti
Yıllar geçti evlatlarım
Elimde bir fotoğraf bakar bakar ağlarım
Sırtımdaki kamburdan dolup taşan hayatımı
Onun benden gidişiyle bir daha hatırlayamadım
Âmâ edilen bir aşkın tek sağ kalanıyım
Elimde gözyaşlarım
Kalbimde ondan bana kalan parçaları bulamasınlar diye bir denize bırakmaktayım
Eğer ölürsem evlatlarım
Bu aşkı nesilden nesile anlatın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiir Antolojisi
PuisiŞiir Yarışmaları isimli çalışmamızda oluşturduğunuz şiirler içerisinden haftanın kazananlarını artık 'Şiir Antolojisi' isimli çalışmamızda sizlere sunacağız. Sevdiğiniz mısralara yorumlarınızı bekliyoruz. Şiirle kalın!