Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bastığın her yerde, Bir bakıyorum papatyalar filizleniyor. Omzunda ordular konaklıyor, Ve dahi sıyrılmışsın düşman işgalinden. Yüzünde bir yorgunluk, Yüreğinde bir ezilmişlik. Fakat öyle başkasın ki, Adeta bir kahraman gibi dimdik. Adeta bir kahraman gibi onurlu. Bastığın her yerde, Bir bakıyorum çocuklar gülüyor.
Kırık dökük halinin bile, Bin şiir ettiğini bilmiyorsun. Tırnağına taş değse, Kayalar altında kalıyorum. Saçına rüzgar değse, Benim elim karıncalanıyor. Bastığın her yerde bir umut doğuyor. Ve giderken sen benden, O umutlar hep uzağa düşüyor. Adımların ne kadar küçük viranım, gonca gülüm. Buna rağmen ayaklarım sana yetişemiyor.
Şimdi iki ayrı şehirde, -aynı gökyüzüne falan da bakmıyoruz ha!- Sen gülüyorsun ben gülüyorum. Sen gülünce ben de gülerim. Sen gidince ben kalırım. Sen giderken ben seni izlerim. Figanım, üç gecem tek gündüzüm. Sen bastığın yer deniz, gök veya en güzel semt. Ben demek ki çirkinim, sen bülbülsen eğer: Sen ki en güzeline layıksın, gittiysen; Ben sadece "Ne güzel gitti," derim.
