Buruk Bir Tebessüm
Eski bir apartman duruyor karşımda.
Soğumuş çimen yeşili boyası,
Küf tutmuş, dökülmüş ve soyulmuş
Pencereler buğulu.
Birkaç dairenin ışığı yanıyor...
Kim bilir kimleri ağırlamış?İkinci kat, dört numara.
Sürgülü bir kapı, gıcırdayarak açılıyor.
Yağlanmamış belli,
Annemin eli değmemiş,
Gülümseyerek açmamış kimse onu,
Ve dışarıdakini eve davet etmemiş.Sağdan ilk kapı mutfağa açılıyor.
Burnuma doluyor yemek kokusu.
Perdelere de sinmiş.
Annem sesleniyor "Yemek hazır."
Masaya ilk yetişen kazanıyor.
Ev halkında tatlı bir telaş.İlerliyorum koridor boyu.
Duvarda izi kalmış ev küçüklerinin boy tablosu.
Ve hemen karşısında gülümsüyor Çekik Gözlü Kız.
Rutubet kokuyor, ne hoş...
Anılar dört bir yana sinmiş.
Yükseliyor her köşeden ayrı bir kahkaha sesi.Odama varıyorum, yaş on beş.
Yatağıma uzanmış bir şeyler karalıyorum.
Karanlık.
Sokak lambasının ışığıyla aydınlanıyor yüzüm.
Hatırı kalmasın, aklımda ilk aşkım.
Belki de onu düşlüyorum gülümseyerek.Buradayım şimdi yeniden,
Yüzümde buruk bir tebessüm.
Karşıda birkaç poster, masada kitaplar duruyor.
İçimde düğüm düğüm olmuş acılarım.
Ah, o günler...
Yanımda sevdiklerim, babam.. annem.İşte bu oda
Bu oda ki, çocukluğuma ev sahipliği yapmış.Hayatın acı gerçeklerini içinde tattığım bu ev
Bu ev ki, çeyrek asrıma ortaklık etmiş.Şimdi, ince ince dökülürken kelimeler kalemimden,
Birkaç anı geçiyor hatırımdan.
Evim, yuvam... Çocukluğum yıpranmış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiir Antolojisi
PoesiaŞiir Yarışmaları isimli çalışmamızda oluşturduğunuz şiirler içerisinden haftanın kazananlarını artık 'Şiir Antolojisi' isimli çalışmamızda sizlere sunacağız. Sevdiğiniz mısralara yorumlarınızı bekliyoruz. Şiirle kalın!