-2-

57.4K 2.7K 2.5K
                                    

Avril Lavinge - Rock N Roll

Keyifli Okumalar!🤍


Babam şirketini İzmir'e taşıma kararı aldığında hayatımızın değişeceğini biliyordum.

Yeni ortam, yeni okul, yeni arkadaşlar, yeni bir hayat...

Sil baştan başlayacaktık.

İzmir'e taşınarak kendimize yepyeni bir sayfa açmıştık ve bunu iyi değerlendirmeliydik.

İstanbul'da kötü anılarımız vardı. Kötü anılarımızın sebebi annemdi.

Annemi kaybetmiştik.

Annem daha 34 yaşındayken kansere yakalanmıştı. Bu hastalık onun sonu olmuştu. Zor bir süreçten geçmiştik

Annem öldüğünde ise yıkılmıştık. Hayatımın en zor dönemleri o zaman başlamıştı. Kabus gibi günlerdi.

Açlıktan bayıldığım için günlerce hastanede kalmıştım. Psikolojik tedavi görmüştüm.

Babam ise her ne kadar bana belli etmemeye çalışsa da mahvolmuştu. İçki içmeye başlamıştı. İçki, ona unutturuyordu.

Annemin acısını unutuyordu...

"Ne düşünüyorsun Asel?"

Babamın sesini duyunca bakışlarımı ona çevirdim. "Hiç," diye geçiştirdim. "Yeni hayatımız nasıl olur onu düşünüyordum."

"Bambaşka bir hayat," diye mırıldandı babam. "Bize iyi gelecek. Yeni evimizi, yeni okulunu seveceğinden hiç kuşkum yok. Bir de arkadaş bulursan İzmir senin için harika olacak."

Umarım.

Babam 39 yaşında, esmer tenli mavi gözlü bir adamdı. Annem ölmeden önceki o genç adam değildi. Kaz ayakları çıkmıştı, yüzü eskisi gibi canlı değildi. 4 yılda 40 yaş almıştı sanki.

Mutlu olmaya çalışıyordu ama ne kadar mutluydu bilinmez.

"Hangi okulda okuyacağım belli oldu mu?" diye sordum zihnimi biraz dağıtmak amacıyla.

"Evet," dedi babam. Okul işini o halletmişti, buraya taşınmadan önce. "Okyanus Koleji'nde okuyacaksın."

"Evimize yakın mı?"

"Aynı semtteler."

"Yürüyerek gidip gelebilirim yani?"

Her zaman okula yürüyerek gitmeyi istemiştim ama okulum uzak olduğundan servisle gidip gelmek zorunda kalmıştım ve zamanla servisle gidip gelmek işkence olmuştu benim için. Servislerin o bunaltıcı havasından bıkmıştım.

"Hayır tatlım," dedi babam. "Servisle gideceksin. Asma suratını. Bazen yürüyerek gidip gelmen de sakınca yok tabi ki."

"Bu da bir şey," diye mırıldandım.

Uçaktan indiğimizde babamın ayarladığı şoför bizi hava alanından almıştı. Bizi yeni evimize götürüyordu.

Yeni evimiz Mavişehirde, lüks bir sitenin içindeydi. Babam ikimize uygun 2 katlı fazla büyük olmayan bir ev aldığını söylemişti. Odamı benim seçmem gerektiğini söylediğinde beğendiğim bir dergideki odayı göstermiştim.

Biz İstanbul'dayken taşınma işlemleri halledilmişti. Evimizi ve odamı çok merak ediyordum.

"Kaç dakikalık yolumuz kaldı?" diye sordum.

"5 dakika sonra oradayız."

Ela gözlerimi babamın mavi gözlerine çevirdim. "Emine teyze gibi bir yardımcımız olacak mı?"

kavin | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin