kavin | texting

-16-

Bol bol yorumlarınızı bekliyorum! Keyifli okumalar! 🤍

Neredeyse yıkılmak üzere olan evlerin duvarlarına grafitiler yapılmıştı. Bazılarında ise küfürlü yazılar vardı. Pembe, mor ve mavi dumanlar etrafı kaplamıştı. Tahmin ettiğimden daha kalabalıktı. Birbirinden lüks arabalar yan yana dizilmiş yarışın başlamasını bekliyordu.

Buraya nasıl geldiğimi bilmiyordum.

Eymen mesaj attıktan bir saat sonra kendimi burada bulmuştum. İtiraz etmeye fırsatım bile olmamıştı. Burada, Eymen'in arabasının içinde, yarışın başlamasını bekliyordum.

İlk defa bir araba yarışına gelmiştim. Hayatımdaki bir ilkte yanımda olan kişi Eymen'di. Yine.

"Neden burada olduğumu hâlâ anlayamadım," dedim bakışlarımı Eymen'e çevirerek. Yolda olan gözleri bana dönmüştü.

"Burada olmanı istedim."

"İşte bunun nedenini merak ediyorum." Gözlerimi devirdim. Burada olmanı istedimmiş!

Alaycı bir sesle "Varlığın bana güven veriyor," diyerek dalga geçti. Ardından ekledi. "Sana yapmak istediklerini gösteriyorum."

"Yapmak istediklerimi nereden biliyor olabilirsin ki?" dedim aşağılayıcı bir sesle.

Dilini ağzının içinde gezdirdi. "Sadece tahmin ediyorum."

Bakışlarımı önüme çevirdiğimde "Ve sen tahminlerimde haklı olduğumu gösteriyorsun," dedi.

Ela gözlerimi tekrar ona çevirdim. "Nasıl?"

"Eğer istemeseydin buraya gelmezdin Kavin," dediğinde dudaklarım aralandı. "Seni buraya zorla getirmedim. Buraya kendi isteğinle geldin. Ben sana bir teklif sundum sadece. O teklifi reddedebilirdin ama etmedin."

Alt dudağımı dişlerimin arasına aldım. Haklıydı. Buraya gelmeyi istemiştim, eğer istemeseydim burada olmazdım.

Yeşil gözleri kiremit rengi rujumla süslenmiş olan dudaklarıma kaydı. "Dudağını serbest bırak Kavin."

Tek kaşımı kaldırarak ona baktım. "Neden?"

"Nedenini biliyorsun Kavin."

Bakışları hâlâ dudaklarımdaydı. Bakışlarını çekmesi için öksürdüm ve önüme döndüm.

Yarışı başlatacak kişiye baktığımda kaşlarım çatıldı. Yarışı sunacak olan kızı daha önce görmüştüm. Dövüş kulübündeki bir kızdı. Neydi ismi? "Şu kız kulüpte değil mi?"

Eymen bakışlarını benden çekti. "Evet o. Lavinya. Bu tarz yarışlara bayılır, hiç kaçırmaz."

"Anladım." Lavinya'yı süzmeye başladım. Göbeğini açıkta bırakan beyaz bir tişört ve deri şort giymişti. Kahverengi saçları dalga dalga omuzlarına dökülüyordu. Çiğnediği sakızları belli aralıklarla patlatıyordu. "Ne kadar açık giyinmiş," diye mırıldandım.

Eymen'in alaycı sesi kulaklarıma ilişti. "Herkes senin gibi rahibe değil."

"Ha ha ha." Gözlerimi devirdim.

Lavinya'nın aksine ben açık giyinmemiştim. Yarışlarda nasıl şeyler giyilir bilmediğim için kendi kafama göre bir şeyler seçmiştim. Askılı belden büzgülü dizlerimin altında biten kırmızı bir tulum giymiştim. Kendiliğinden dalgalı olan saçlarıma ise ellerimle şekil vermiştim. Makyaj olarak ise allık, rimel ve ruj kullanmıştım.

"Lavinya nasıl biri?" diye sordum. Nedensizce o kızı merak etmiştim.

"Eğlenceli."

"Hiç öyle biri gibi durmuyor."