kavin | texting

-10-

Ertesi gün Eymen ile beraber alışveriş için dışarı çıktık. 

Ben alışveriş merkezine gideceğimizi düşünürken Eymen düşüncelerimi yanıltmıştı.

Geldiğimiz yer bir alışveriş merkezi değildi. Bir sürü sokak vardı ve hepsini büyük büyük dükkanlar dolduruyordu.

"Burası neresi?"

"Kıyafetlerini buradan alacağız. Beni takip et," dedi ve önden yürümeye başladı. Onun hızına ayak uydurabilmek için koşuşturarak peşinden yürüdüm. Çok hızlı yürüyordu.

"Bu dükkan."

İçeri girdiğimiz anda bir kız yanımıza geldi. "Eymen, şekerim. Görüşmeyeli uzun zaman oldu," dedi gülümseyerek. Saçlarını gri ve maviye boyatmış, dövmeleri olan, uzun boylu zayıf bir kızdı.

"Öyle oldu," dedi Eymen. Ardından beni gösterdi. "Kavin için kıyafet bakmaya geldik. Kulübe gelecek. Önerilerini bekliyorum."

Kızın bakışları bana döndü ve göz ucuyla beni inceledi. Yavaşça onu süzdüğümde kalçalarında biten siyah deri etek, file çorap ve siyah bir tişört giydiğini gördüm; kıyafetleri kesinlikle bana göre değildi.

"Siz geçin. Ben kıyafetleri getiriyorum."

Kız gittiğinde Eymen "Kabinlere doğru gidiyoruz," diyerek yürümeye başladı. Peşinden gittim.

"O kız kim? Burada mı çalışıyor yoksa kulüpten biri mi?"

"Adı Veda, eskiden kulüpte çalışırdı ama uzun zaman önce işi bırakıp burada çalışmaya başlamış."

"Veda... Garip ve güzel bir isim."

"Öyle."

Kabinlerin önünde iki tane büyük tek kişilik koltuk vardı. Eymen onlardan birine oturdu. Ben de çantamı onun yanındaki koltuğa bıraktım.

Veda elinde bir sürü kıyafetle bize doğru geldi. Kıyafetleri elime bırakıp gitti. Zaman kaybetmek istemeyerek hemen soyunma kabinine girdim. Veda'nın verdiği kıyafetleri askılara astıktan sonra üstümdekileri vücudumdan sıyırdım.

Veda genel olarak mini etek, elbise ve şort getirmişti. Dün bacaklarımdaki tüyleri aldığım için kendimle gurur duydum.

İlk önce bordo ip askılı bir buluz ile siyah deri eteği üstüme geçirdim. Veda'nın verdiği ayakkabılardan siyah platform topuklu ayakkabıyı giydim.

Kabinden çıktığımda Eymen'in gözleri direkt üzerimde gezindi. "Yakışmış. Alıyoruz bunları. Çıkar."

"Bu çok kısa değil mi sence de?" diye sordum. Etek kalçalarımın üç parmak altında bitiyordu.

"Değil. Diğerlerini giy."

1 saatin sonunda tüm kıyafetleri denemiştim. Eymen bazılarına laf etse de birkaç kıyafeti beğenebilmişti. Benim beğendiğim kıyafetler ile onun beğendiği kıyafetlerin hepsi aynıydı neredeyse. Sadece birkaç etek konusunda aynı fikirde değildik.

"Bunları alıyoruz," dedi Eymen beğendiğimiz kıyafetleri Veda'ya uzatarak.

Çantamdan cüzdanımı çıkarttım. Parayı çıkaracağım sırada Eymen "Ne yapıyorsun?" diye sordu.