Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!
Keyifli okumalar!
O gece uyuyamadım.
Ruh çağırmış olmamız uyuyamamamdaki en büyük etkendi. Hem bu yüzden korkuyorum hem de Artemis ile Orion meselesini düşünmeden yapamıyordum.
Artemis ile Orion... Birbirlerinin ölümüne sebep olan aşıklar...
"Bu hikayedeki Artemis olduğumu öldürücü bir okla canını yaktığım zaman anlayacaksın. Canın çok yanacak... İşte o yüzden Kavin, bana aşık olmamalısın. Sana aşık olmamalıyım. Senden uzak durarak, seni yaşatabilirim. Ama senden uzak duramayacak kadar bencilim..."
Eymen'in sözleri beynimde çalkalandığında ellerimi saçlarımdan geçirdim. Kafam karışmıştı.
Ruhun Artemis ile Orion'u söylemesi, Eymen'in bu hikayeyi anlatıp bu cümleleri kurması... Çok karmaşıktı!
Neler olduğunu anlayamıyordum ve bu kafamı karıştırıyordu.
Bir yanım bu olayların kaynağına inerek düşüncelerde boğulmamı isterken diğer tarafım bunları düşünmemeyi istiyordu.
Ve ben ikincisini seçtim.
Hiçbir şey düşünmek istemiyordum. Düşündükçe boğuluyordum.
Uyuyamayacağımı anladığımda üstüme bir hırka alıp terasa çıkmıştım. Terastaki koltuklara oturmak yerine belli bir sıraya göre dizilmiş minderlerden birine oturdum.
Bacaklarımı kendime çekip kollarımı bacaklarıma sardım ve bakışlarımı gökyüzüne çevirdim.
Hava açıktı. Ayın etrafındaki yıldızlar yeryüzünü aydınlatmak için her şeylerini verebilecek gibiydiler.
Kendi kendime "Çok güzel," diye mırıldandım.
"Neden gökyüzünü sahiplenmek istediğimi şimdi anladın mı?"
Eymen'in sesini duyunca yerimde sıçradım. Bir anda çıkması beni korkutmuştu. Başımı çevirip ona baktığımda elinde bir pike tuttuğunu ve yanıma geldiğini gördüm.
"Senin burada ne işin var?" diye sordum.
Minderlerden birini alıp yanıma koydu ve oturdu. Elindeki pikeyi bacaklarına örterken "Uyku tutmadı," dedi.
Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Seni hiç uyurken görmedim. Uyku uyumazken nasıl böyle ayakta kalabiliyorsun, anlamış değilim."
Geriye doğru uzanıp tek elini kafasının altına koydu ve bakışlarını gökyüzüne çevirdi. "Uyumayı sevmem."
Bacaklarına örttüğü pikenin bir kısmını kendime çekip üstüme örttüm ve onun gibi uzandım. "Uyku sevilmez mi hiç? Bence bu dünyadaki en mükemmel şey uyumak."
"Ben sevmem Kavin. Uyumak bana göre değil."
"Nasıl ayakta kalabiliyorsun peki?" Ben günde 6 saat uyuyunca bile kendime gelemiyordum. Bu çocuk 1-2 saatlik uyku ile nasıl ayakta kalabiliyordu?
"Alışkınım. Küçüklüğümden beri uyku uyuyamam, sevmem."
"Günde kaç saat uyuyorsun?"
Dudak büzdü. "Hi-" derken sustu ve boğazını temizledi. "Hiç bakmadım ama sanırım üç dört saat."
"Bu çok az. Sağlıklı bir insanın günde en az 6 saat uyuması gerekiyor."
Gizemli bakan yeşil gözlerini bana çevirdi. "Sağlıklı olduğumu kim söyledi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kavin | texting
סיפור קצרSiyah deri koltuğa oturdum, ellerimi dizlerimin üstüne koyup ona baktım. Dövme yaptırıyordu. Omzuna Rusça bir yazı kazdırıyordu. Yazının anlamını bilmiyordum. Deli gibi merak ediyordum ne yazdırdığını. Dövmeci - yani Yüsra - dövmeyi yaparken "Sence...