Geç kalmak

12.2K 265 51
                                    

Okul eteğimi biraz aşağı kaydırıp olabildiğince koşmaya çalıştım.Lanet olsun alarmı duymamıştım ve şu an okula geç kalmak üzereydim!Bir de bu yetmezmiş gibi sağ koluma astığım sırt çantam da karnıma doğru geldikçe sinirden dişlerimi sıkıyordum.

Sen de dur artık be!

Omuzlarıma fütursuzca dağılan saçlarımı sinirle arkaya doğru ittim.Bu sırada fırsat bu fırsat diyen,adeta yere düşmek için benimle savaş veren çanta sonunda emeline ulaşıp son hızla yere çakıldı.Son adımım önüme düşen çantaya takılınca tabii ellerim havada bir ileri bir geri sallanmaya başladım.

Aha duramıyorum!

"S*ktir!"

Bir şekilde dengimi sağlayıp önümdeki çantaya tekme savurdum.

Ben sinir olmayayım da kimler olsun ulan?!

Küfürler ede ede yanına ulaşıp kulpundan kaldırdığımda gördüğüm şeye lanet okudum.

İnanamıyorum düşe düşe hayvan pisliğinin üstüne mi düştü?

"Aaa!Yeter be yeter!Okulunun da,çantasının da,şu lanet alarmın da Allah belasını versin be!Tövbe tövbe!"

Dışımdan mı konuşmuştum ben?Üstelik bağırarak.

Biraz ötedeki teyze gözlerini radar görmüş tavşan gibi açmış bana bakıyordu.Umursamazca başımı iki yana sallayıp ne bakıyorsun demeye çalıştım.Burnunu kırıştırıp yandan bir bakış attı.Sol omzunu kaldırıp indirdikten sonra gözden kayboldu.

Aha teyzeye bak sen.

Yok yok,bu çağın teyzeleri de bir farklı oluyor be.

Az önceki deliliğime nazaran oldukça sakin bir şekilde önü pislenmiş okul çantamı deyim neredeyse bir öcüye dokunur gibi,okul müdürümüz Nesrin'e dokunur gibi havaya kaldırdım.

İstemsiz yüzüm buruştu.

Elimi mideme bastırıp dudaklarımı öne çıkarırken az daha ne var ne yoksa çıkarabilirdim.

Ahanda şuraya.

Fermuarı açıp kitapları ve özel eşyalarımı alıp ağacın kenarına koydum.

Seninle yolculuğumuz buraya kadarmış çanta kardeş.

Hadi eyvAllah.

Sakin sakin adımlar atarken aklıma okula geç kaldığım gelince sinirle ofladım.Hatta ayaklarımı yere vura vura tepindim.Sonra da hiçbir şey olmamış gibi parka doğru yolumu değiştirdim.

Tüm aksilikler beni bulmak zorunda mıydı?Bu saatten sonra gitmeye ne gerek var?Ne okulu ne de müdürünü görmek istemiyorum.Zaten iki metre topuğu olan o şırfıntıyı da görmek istemem delilik olur.Eşyaları bankın üzerine bırakıp oturdum.Dirseğimi banka bastırıp elimi çeneme dayadım.Hay lanetler girsin o okula!

Aman tövbe Yarabbim.Sabahtan beri lanet okuyorum bir taraflarımdan çıkmasa bari.Çok tövbe.
***
Derinden gelen telefon sesiyle gözlerimi araladım.Her yerim uyuşmuş kolumu dahi kıpırdatamıyordum.Doğrulmaya çalışırken enseme keskin bir ağrı saplandı.İnleyerek ovuşturup gözlerimi etrafta gezdirdim.

Cidden mi ya?

Bankta mı uyuya kalmıştım?

Rezilliğin de böylesi anasını satayım!

Hâlâ içine papağan kaçmış gibi öten telefonumu açtım.

"Nerede kaldın Beril?Geç kaldığının farkındasın değil mi?Sana diyorum.Hey!"

Deli!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin