Yakarım kendimi!

1.4K 78 6
                                    

"Duvardan atla,boyunu eğerek ön tarafa dolaş tamam mı?Dilek çok dikkatli ol.Kafanı  kaldırırsan Şule seni görür.Ben buradan kıstıracağım onu.Eminim kaçmaya yeltenecek.O sırada sen de girişten çıkıcaksın ki kaçmaya fırsatı olmasın."

"Merak etme,o iş bende.Eniştem bizi bekler.Hızlı olalım ki barışın."

Fısıldaşmamızdan sonra Dilek dediğim gibi duvardan atladığında,Şule bileğindeki saate bakarak ofluyordu.Acele etmezsem yemimizi yutmayacaktı.Yüz ifademi toparlayıp hafifçe öksürdüm.Saklandığım ağacın arkasından çıktığım anda Şule ile göz göze geldim.Kaşlarım çatık bir şekilde ona doğru ilerlerken burada ne aradığımı merak ettiği için şaşkın yüz ifadesiyle bana bakıyordu.Oturduğu banktan kalktığında yanına ulaşmıştım.

"Senin burada ne işin var?Zeynep gelecekti...Şimdi anladım!Beni buraya sen çağırttın değil mi?!"

"Doğru tahmin.Şimdi gel seninle bir anlaşma yapalım.Sorduğum sorulara cevap verirsen sana dokunmam.Ama eğer diğelim ki burnunun dikine gittin,işte o zaman sana yapacaklarımdan kork!"

Sırıttığı sırada girişten Dilek'in geldiğini gördüm.

"Hadi ya.Teke tekiz Beril.Sen beni dövebileceğini mi sanıyorsun?"

Bir adım yaklaşıp tam önünde durdum.

"Kurduğun planı harfiyen anlatacaksın bana!"

"Beril,Beril,Beril.Sana çok acıyorum biliyor musun?Değer verdiğin bir insanı iki üç gün önce benimle dudak dudağa gördün.Şimdi de ona bir şey diyemediğin için tüm acını benden çıkarmak istiyorsun."

Dudağımın kenarı hafif yukarı kıvrıldığında kahkaha attım.

"Hadi Şule anlat.Anlat ki başına geleceklerden kurtulmuş ol."

"Anlatacak bir şey yok!"

Çenesinden sıkıca tutup kendime çektiğimde Dilek koşturarak yanıma geldi.

"Ne oldu?Yoksa,beni tek başına dövemeyeceğinden bu salak arkadaşını mı çağırdın?"

"Köpek!"

Dilek Şule'nin yüzüne tükürürcesine bağırdıktan sonra dövmek için atılmıştı ki diğer elimle engelledim.

"Bırak Beril!Bırakta salak kimmiş göstereyim ben ona!"

"Sakin ol ve amacımızı hatırla!"

Dilek geri çekildiğinde Şule çenesini elimden kurtardı.Bir anda boşluğumdan yararlanıp saçımı çektiğinde,sinirle bileğini burkup saçımı elinden kurtardım.

"Konuş!"

"Konuşmayacağım!"

Sol elimle yüzüne hızla tokat attığımda inledi.

"Ah!"

Dilek beni geri çektiğinde tekrar dövmek için resmen direniyordum.

"Söyleyeceksin dedim sana!Anladın mı beni?"

"Söylemeyeceğim!"

Dilek'in kıskacından kurtulduğumda derin nefes aldım.

A planı işe yaramıyorsa,

biz de B planını devreye sokarız.

İlla tehditten anlıyorsanız yapacak bir şey yok!

"Senin nasıl bir sürtük olduğunu ailenin bilmesini istemiyorsan konuş Şule!Ayakkabı değiştirir gibi sevgili değiştirdiğini,üstüne üstlük senin de dediğin gibi Birkan'ı öptüğünü ailene söylerim.Senin sinirli bir abin vardı değil mi?Hani geçen sene okula gelmişti.İster misin gidip abine bu yaptıklarını anlatayım?"

Deli!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin