Bileğimdeki koluyla öylece kapıya doğru dönük bir şekilde duruyordum.Sık sık nefes alıp veriyordu.Sanki bir şey söyleyecek ama zorlanıyor gibiydi.Bileğimi çekmek istediğimde tutuşunu canımı yakmayacak şekilde sertleştirdi.
"Bırak kolumu!"
"Dün olanlardan dolayı kusura bakma.Sakin kafayla düşününce fazla üzerine geldiğimi anladım."
Vay canına ya!
Paşamız haksız olduğunun bir zahmet farkına varmış!
"Sana bırak kolumu dedim!Ne zamanı ne de yeri değil."
İçine derin nefes çekip bileğimi serbest bıraktı.Yüzüne son bir kez bakıp oturma odasına yöneldim.Girdiğimde misafirlerin ayaklandığını gördüm.
"Biz gidelim artık.Her şey için teşekkürler.Siz de bize gelin,bekleriz."
"İnşAllah."
Nesrin'le annem sarılıp vedalaşırken,babamla Adnan amca bahçedelerdi.Misafirlerimizi uğurlarken Birkan gözümün içine baka baka arabasına bindi.
İçimde hissettiğim garip duyguya anlam veremeyip eve yöneldim.Holden geçerek basamakları çıkmaya başladım.Tamı tamına on altı basmak vardı.Üşenmeyip saymıştım.İşsizlik benim işim sonuçta.Odama girdiğimde ışıkları açıp çalışma masama oturdum.Önümdeki testi açıp çözmeye başladım.Kaç gündür boşlamıştım dersleri.Hukuk'u kazanabilmek için çok çalışmam lazımdı.Hayalim avukat olmaktı.Şimdi de o yolda emin adımlarla ilerliyorum.
Geçen zamanla birlikte yüz soru çözüp arkama dayandım.Tutulan boynumu sağa sola çevirip,kollarımı açarak gerindim.Sızlayan gözlerim kapanmak için savaş veriyordu resmen.Gözlerimi duvardaki saate çevirdim.İki saattir soru mu çözüyorum ben?Zamanın nasıl geçtiğini bilemedim.Gözlerime işkence etmeyi bırakıp yatağıma yattım.Kısa sürede günün yorgunluğuyla uyuya kaldım.
***
Uyku mahmurluğuyla üzerimi giyinmeye çalışırken gözlerim saate kaydı.On iki olduğunu görünce daha fazla oyalanmadan giyindiğim gibi bizimkilere haber verip dışarıya attım kendimi.
Hızlıca yürüyerek Dilek'i evinin önüne gelmiştim.
Bahçeyi geçip kapının ziline bastım.Ayağımla yerde ritim tutarken kapının ardından gördüğüm Mehmet amcaya gülümsedim.
"Dilek yukarıda kızım.Ona geldiğini tahmin edebiliyorum."
"Nasılsın Mehmet amca?"
"İyiyim kızım.Sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim."
"Kim gelmiş Mehmet?"
"Beril kızımız gelmiş."
Ayşe teyze kocaman gülümsemesiyle yanıma gelip sıkıca sarıldı.Ellerim sırtını bulurken sarılışına karşılık verdim.
"Deli kız özlettin kendini.Kaç gündür niye gelmedin?"
Ayrıldığımızda mahçupça gülümsedim.
"Okuldan fırsat bulamadım."
"Tamam tamam,hadi geç içeri.Sonra ifadeni alacağım senin."
Oturma odasına geçtiğimizde ufak bir sohbet ettik.Dilek'in odasına gideceğimi söyleyip kanepeden kalktım.
Sessiz bir şekilde kapıyı açıp içeriye geçtim.Parmak uçlarımda yatağın yanına dolanıp Dilek'in yüzüne baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli!
Teen Fiction"Sana bir şey söylemiştim,hatırlıyor musun?" Geldik asıl konuya! "Hafızam silindi.Dünden önceki her şeyi unuttum." "Öyle mi?" "Öyle." "Beni nasıl hatırlıyorsun o zaman?" "Sana gıcık olduğumdan unutmamışımdır." "Teveccühünüz hanımefendi.Hiçbir şey hi...
