MAVİ MELEK | Rüyadan kalbe

-3-"Daha çok görüşeceğiz"

Medya:Levlâ
Şarkı önerisi: Billie Eilish- Bellyache

Keyifli okumalar..

_____________________

Hani bazen hiç bulaşmaman gereken şeyler olur ama sen o işin içine çoktan karışmışsındır ya, işte ben de kendimi böyle bir durum içine sokmuştum. Şimdi adam beni azarlasa savunulabilecek bir yanım da yoktu.

Durmam ile konuşması bir oldu. " Hangisini söylemiştiniz?" alıklığım tutmuş olacak ki anlamsızca baktım. Ben böyle bakınca daha açık anlatmaya başladı.

"Demin fikrinizi söylemiştiniz ya, onu soruyorum. Açıkçası böyle işlerden pek anlamam. Bir kadın gözü çok daha yararlı olacak. Ne diyorsunuz?" Ben tam tersi bir muamele beklerken adam benden kibarca yardım istiyordu. Kaba birine denk gelmediğim için şükrettim.

"Ah tabi yardımcı olurum" gergin olsam da gülümsemeye çalıştım. " Bence mavi olanı almalısınız. Mavi rengi insanın içini açar, huzuru simgeler. Ortamın havasını değiştirir." ben böyle sıralarken dikkatli bir şekilde dinliyordu. "Biraz felsefi yaklaştım sanırım. Sonuç olarak kendi fikrime göre mavi olanı seçmelisiniz. Hem işlemeleri çok daha güzel ve ince işlenmiş."

"Hiç o yönden düşünmemiştim. O zaman mavi olanı alıyorum. Aslında farkında olmadan çok yardımcı oldunuz."

" Ben sadece fikrimi söyledim. O yüzden teşekkür etmenize gerek yok."

"Olsun. Hem ben de size yardımcı olmak isterim. " elindekini ileri rafa koyup pantolonunun cebinden cüzdanı çıkarıp içinden bir kart alarak bana uzattı. " Bu benim kartım. Bir sorun olursa yardımcı olmaktan mutluluk duyarım." Kartı alıp üzerindeki yazıları okudum. KORKMAZLAR VETERİNER KLİNİĞİ yazıyordu. Alt kısımda da iletişim numarası ve isim yazıyordu: Barın KORKMAZLAR. Bakışlarımı ona çevirdiğimde kibar bir şekilde gülümsüyordu. Ben de çantamı karıştırıp aradığım şeyin elime gelmesiyle zaferli bir gülüş oluştu suratımda. İyi ki kurs açılmadan önce babamla kartvizit işini akıl edip çıkartmıştım. Bugün işime yarayacağını kim bilebilirdi ki?

"Buyurun bu da benim kartım. Şu an sadece 7-15 yaş arasına kurs vermeyi düşünüyoruz belki ilginizi çeker. Yani tanıdığınız filan olur anlamında demek istedim. "Utançtan cümlelerimi zor bitirmiştim. Ne oluyordu bana öyle? Uzattığım kartı alıp inceledikten sonra yüzüme baktı.

"İlgimi çekti bile Levlâ Hanım. Kardeşim buna çok sevinecektir. Yardımınız için çok teşekkür ederim. İzninizle şimdi gitmeliyim, iyi günler." Kartta yazan ismime dikkat etmişti. Anlamsız bir biçimde hoşuma gitmişti. Eh zeki adam sonuçta. Şu iç sesim de karışmasa şaşıp kalırdım zaten ! Şimdilik onu görmezden geldim. Vedalaşmasına karşılık verdim:

"İyi günler" gittiğinde ben de oyalanmadan ihtiyacım olan birkaç bir şey aldıktan sonra evin yolunu tuttum. Otobüste müzik dinlerken konuşmayı düşünüyordum. Şimdiden bir tane öğrenci bulmuştum sanırım. Bu mutlulukla ne ara yolun bittiğini anlayamadan evin önünde inmiştim bile . Tam anahtarımı elime alıp kapıyı açacakken annemin süt almamı istediği aklıma geldi ve gerisin geri diğer sokaktaki markete yürümeye başladım. Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş diye boşuna dememişler. Market kapanmadan sütü alıp eve döndüm. Elimdeki poşetleri odamın köşesine bırakıp yatağa uzandım. Yorulduğumu yatınca daha iyi anlamıştım. İşin kötü tarafı yarın dükkanı temizleyecektik. Yarın dinç olabilmek için erkenden uyumamın iyi olacağı kanısına varıp pijamalarımı giyip yatağıma geri döndüm. Dünkü kabustan sonra kafam allak bullak olmuştu. Huzurlu bir uyku çekmeyi umdum.

Ellerindeki mavi gülü koklayıp yanıma yaklaştı. Bana doğru attığı her adımda gözlerimi gözlerine daha da derinden esir ediyordu. Aramızda bir adımlık mesafe kalınca durdu. Elindeki gülü bana uzattı. Ben almak için herhangi bir girişimde bulunmayınca elimi kaldırıp gülü tutturdu. Ben acıyla elimi çektiğimde gül de yere düşmüştü. Elime baktığımda kanıyordu ve kar kadar beyaz olan bu yer kanımla kirleniyordu. O sadece bakıyordu. Küçük bir kesikti ama canımı nasıl bu kadar derinden acıtabiliyordu, anlamıyordum. Sesini duyduğumda ona doğru baktım.