Bölüm şarkısı: Gökhan Türkmen- Öyle güzel ki
Vizelerimin bitmesinin şerefine yeni bölüm sizlerle... Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın. Unutmayın ki ben de yeni bölümleri daha bir hevesle yazayım *göz kırma emojisi*
Keyifli okumalar...
...
Levlâ' dan:
"Söylesene, beni ilk gördüğünde ne hissettin?" Bir banka oturmuş, başım onun kucağında durur bir halde saçlarımı okşuyordu. Her bir telim nazik dokunuşlarından oldukça memnundu.
"Bunu söyleyebilecek bir kelimem yok." Bir iki saniye nefes alıp devam etti, " Ama şunu demem gerekirse, eğer sana karşı güçlü duygular hissetmeseydim şu an bu durumda olmazdık." Deyip göz kırptı.
"Haklısın " kafamı ona doğru kaldırıp şirince gülümsedim. O da gülümsedi ve ellerini tehlikeli bir şekilde yanaklarıma getirdiğinde ne yapacağını tahmin edip söylendim yalancı bir kızgınlıkla. "Hayır hayır, o ellerini yanaklarımın üzerinden çek dostum!"
"Dostum ha?! Bunu sen istedin Levlâ Hanım " sinsi gülüşüyle yanaklarımı sıkmak için davrandı ama amacına ulaşamadan ellerimle ellerini engelledim. Maalesef ki pazularım olmadığı için çok zorlandım. Tabi ki kolaylıkla ellerimden kurtulup yanaklarımı sıktı. Zafer gülüşünü gösterirken yanaklarımı hala bırakmamıştı.
"Çok kotoson Boron!" ama yanaklarım sıkılı halde olduğu için kelimeler boğuk ve komik bir şekilde çıkıyordu. Tabi beyefendi de bu durumla eğleniyordu. Nihayet ellerini çekmiş sanki öpünce acısı geçecekmiş gibi arkasından da iki yanağıma öpücük bıraktı.
"Çok tatlısın, özellikle yanakların, ellerim sıkmadan duramıyor ne yapabilirim?"
"Hiç öyle masum masum konuşma Barıncığım, intikamım çok acı olacak " son sözlerimi vurgulu söylerken gözlerim kısık bir şekilde baktım.
"Tamam tamam. Al bakalım intikamını ama kalbime dikkat et çünkü orada sen varsın." Deyip işaret parmağıyla beni gösteriyordu. Ben bu adamla nasıl baş edeceğim?! Son zamanlarda bu soruyu kendime çok soruyordum.
"Artık kalkalım arabesk bey. Eve gitmem lazım, geç oldu" bir yandan saatime bakıyordum. Bana hüzünlü bir şekilde bakıp "biraz daha kal diyeceğim ama zor durumda kalmanı istemem" sözünü bitirmeden bir şey daha ekledi," Ama seni eve ben bırakacağım."
"Senin beni eve bırakmanla ilgili bir sorunun olduğunu düşünüyorum" dedim ciddi bir sesle.
"Sorunum yok sadece seni biraz daha görmek için . Seni beş saniye daha fazla görmek kadar güzel bir şey yok şu an." Yanaklarım kızardı . Yüzüne bakamadığımdan kafamı aşağı eğip mırıltılı bir şekilde, "Bu dünyaya beni utandırmak için mi geldin be adam?!" söylendim. Bir hareketlilik hissetmemle kafam onun göğsüne yaslı şekilde buldum. Beklemeden ben de ona sarıldım. Bazen etrafta böyle çiftleri gördüğümde anlam veremezdim. Sürekli yan yana , sarılıp durmaları garip gelirdi. Ama şimdi anlıyorum ki bir sarılma ilaç gibi geliyormuş. Şöyle kokusunu oksijen diye içine çekip huzur bulmak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ MELEK | Rüyadan kalbe
RomanceRüyadan kalbe düşmek... O yedi saniye , aslında ömrün kalanını oluşturacaktı. Ne kız bunu bilebilirdi, ne de oğlan bu kadar sevdaya bulanacağını... Kader denilen o düğüm, onları çok başka hallere sokacaktı. Bunun adı ne tesadüftü ne de başka bir ş...