-14-"Seni hüsrana uğratmayacağım"

68 5 1
                                    

Şarkı önerisi: Gökhan Türkmen-Ayıp Ettin

Şarkı önerisi: Gökhan Türkmen-Ayıp Ettin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Serkan'ı değiştirmeye karar verdim. Türk olması daha iyi olur diye düşündüm.)

Keyifli okumalar..

♠♠♠

Barın'ın anlatımından:

Günlerdir düşünüyorum. Hatta öyle ki, düşünmekten balataları sıyırdım artık. İlk gördüğüm andan beri şu beynimin her hücresine işledi. Tıpkı bir tümör gibi bedenimi ele geçirdi. Ama iyi huylu olanından. Düşümde o kadar saf ve hiç kötülük dokunmamış ruhunun yansıması olan mavi elbisesiyle öyle güzeldi ki... Sürekli onu düşünmekten rüyalarıma giriyordu. Gözümü kapattığımda bile görüntüsü işliyordu beynime. Nerede bir boşluk bulursa, oradan sızıyordu. Bir nevi felç gibiydi. Tüm uzuvlarıma sirayet etmişti varlığı.

Buna ne demeliydi şimdi? Adı ne koymalıydı ki, bu belirsizlik son bulsun?

"Ne düşünüyorsun öyle aşık gibi lan?" Akın'ın gereksiz sesiyle sert bir şekilde baktım. Güzelim hayalin içine etmese şaşardım. Aklımdan Akın'ı yumrukladığım sahneler geçince gülümsedim. Şimdi git, döv uzun iş.

"Şimdi de şizofren mi oldun? Şizofren Mecnun"

"Akın ! Hadi abicim beni daha fazla sinirlendirme istersen. Sabahtan beri başımda dırdır ediyorsun. İşin yok mu oğlum, senin?"

"Valla bir düşüneyim" elini çenesine yerleştirip düşünüyormuş gibi yaptı. "Yokmuş. Hadi gene iyisin, sana vakit ayırıyorum. Daha ne istiyorsun?"

Tavana bakıp içimden 'Ya sabır' çektim. Sinirlenme Barın. Başka şeyler düşün. Mesela Levlâ'yı düşün. Onu düşününce yüz hatlarım yumuşadı. Ah be kızım, sen nasıl bir şeysin öyle?

Kapı sert bir şekilde açılıp kapandı. Gelen Serkan'dı. Sinirle Akın'ın karşısına oturdu.

"Hoopp, dingonun ahırı mı burası?" Hayvanları korkutmuştu gerzek. Anlamıyorum ki, benim bu arkadaş çevrem niye böyleydi?

"Kusura bakma" sağ bacağında ritim tutuyordu. Bir süre zemine çarpan ayakkabının sesini dinledik. Bir anda ayağa kalktı. "Yok benim içim rahat değil, bir kaç yumruk daha atmalıyım o şerefsize , tam iyi dövemedim." gidecekken, Akın durdurdu.

"Ne oluyor oğlum? Ne bu şiddet bu celal?"

Geri yerine oturdu. "Özge'yi biliyorsunuz"

"Levlâ ve Eylül'ün arkadaşı olan mı?" diye sordum. Onayladıktan sonra devam etti.

"İşte ben bunun çalıştığı hastaneye gittim. Tabi onun için değil bir arkadaşı görmek için. Ben de koridorda bekliyordum ki dangalağın biri buna yavşadı. Sözlü taciz ediyordu resmen kızı , şerefsiz" Şerefsiz derken , o anlar tekrar canlanmış gibi , sert çıkmıştı ağzından. "Tabi sözlü tacizleri bitmeyince ben de dayanamadım adama giriştim. Müdahale olmaya çalışanlar olunca, sinirle hastaneden çıkarken Özge de arkamdan yetişmek için merdivenlerde takılıp düştü. Sonra acile götürdüm. Bacağı kırılmış" Son kısmı Levlâ'dan duymuştum. Demek sebebi Serkan'dı. Bizim eşek herif yüzünden kızla aram bozulmasaydı bari.

MAVİ MELEK | Rüyadan kalbeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin