You should know you're beautiful just the way you are
Olduğun gibi güzel olduğunu bilmelisin
( Şarkıdan alıntı)
Bizi buraya getirecek kadar bir şey olduysa o da konuşma isteğimizdir. Çünkü her zaman her şeyini birilerini anlatma imkanın olmayabilir ya da bazı şeyler sende gizli kalsın isteyebilirsin. En iyi yöntem de kendinle konuşmak. Bu ister sadece iç monolog halinde olsun ister somut bir yazı. Ne fark eder? Önemli olan da iç rahatlığı değil mi zaten? Biliyorum, pek güzel şeyler yaşamıyoruz. Belki de hayatında aldığı en kötü haberi almış olabilir biri. Kendini kaybetmiş bulmaya çalışan da. Farklı olabiliriz ama bizi ortak paydada buluşturan bir şey var: Duygularımız. Aslında çok basit bir cevap ama bazen bunu kendimize hatırlatmayı unutabiliyoruz. Sonuçta insanız. Normal. Düşündüm ki bu yazı size bir hatırlatıcı görevi görevi görür. Aslında bildiğimiz şeyleri hatırlamak ve kavramak bize daha çok şey katabilir. Mesela duygularını yaşamak. 'Ne demek istiyorsun sen şimdi?' diyebilirsiniz. Demek istediğim şu ki, bir olay yaşadığımızda o duyguyu hakkıyla yaşamak yerine saklamaya çalışıyoruz. Bunu kimi zaman ben de yaptım. Yalan yok. Ama anladım ki ağlamak istediğimizde ağlamak, gülmek istediğimizde gülmek aslında yok sayılan ama çıkarmamız gereken en önemli derslerden biri. Duygularını birinin yanında göstermek – tabi güvendiğin bir insansa – ya da kimseye göstermek istemezsen de sessiz ,sakin bir yerde yaşa. Ama içine atmaya çalışma. Bunlar bizi insan yapan şeyler. Bunu okuyan her kimse, daha ne kadar içine atacaksın? Kendine yazık etmiyor musun? Şöyle bir köşede hıçkıra hıçkıra ağlamak istemedin mi üzüldüğün anlarda? Ya da kahkahalarının tüm sokakları doldurmasını? Yoksa bunların bir zayıflık olduğunu dayattılar mı sana da? Biliyor musunuz ben de öyleydim bir zamanlar. Ta ki bunların beni yorup yıpratana kadar. İnan yaşadığın kederden beter ediyor seni. Kederini bile unutuyorsun da bir tepki göstermemek o yarana daha çok çizik atıyor. O yüzden yaşamalısın her bir duyguyu. Ne zaman ömrünün biteceği bilinmeyen varlıklarız biz. İçinde bir şeylere geç kalmadan bunu hep hatırla. İnsan kendini o zaman çözebiliyor. Kendinde daha önce bilmediği gizleri buluyor. Bunlar boşuna kurulmuş sözler değil birebir tecrübe edinilmiş dersler. Kendimde gördüğüm şeyler. Bu yazıyı bir iki kişi okuyup kavrasa bile yeter. Onlar da başka insanlara...Bir döngü içinde sürüp gider. Bunları yazmamın amacı da bu. Size küçük bir hatırlatıcı olmak.
Biliyorum evde sıkılıyorsunuz, kendinizi dışarılara vermek istiyorsunuz. Ama geçer. Bunlar da geçer. Hangi kötülük sonsuza kadar sürmüş ki? Felaket senaryolarıyla sizi de kara deliğine çekenler varsa bir süre onlardan biraz uzaklaşmak iyi gelebilir. Bunları yapan ailenizden biri de olabilir. Böyle bir durumda kendi sessiz köşenizi oluşturun. Herhangi bir yer. Ve onların alanınıza girmesine izin vermeyin. Kendi umutlarınıza odaklanın. Bu sizin için en hayırlısı olacaktır. Oluşturduğunuz bariyerden kötülükleri savurduğunuz sürece daha huzurlu hissedeceksiniz. Kendinizi yakından tanıyabilme imkanı bulacaksınız. Ben her zaman şuna inanırım, seni senden daha iyi kurtaracak bir kahraman olmayacak. Düştüğün çukurlardan kendini sen kurtaracaksın. Çünkü içini en iyi bilen sensin. Bir başkası değil.
Kendin olabildiğin için ,sağlıklı olduğun için aldığın her nefes adına şükür et. Et ki yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu anla. Kendini sev, kimsenin seni sevmediği kadar. Ondan sonra seni sevmelerini bekle. Bu en güzeli olacaktır. Ve kendine çok iyi bak. Ne kadar kıymetli olduğunu düşün. Hep ama. Tüm güzellikler bundan sonra çiçek açar ancak.
Bence denemeye değer, sence?
Sevginiz ve sağlığınız daim olsun...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ MELEK | Rüyadan kalbe
RomansaRüyadan kalbe düşmek... O yedi saniye , aslında ömrün kalanını oluşturacaktı. Ne kız bunu bilebilirdi, ne de oğlan bu kadar sevdaya bulanacağını... Kader denilen o düğüm, onları çok başka hallere sokacaktı. Bunun adı ne tesadüftü ne de başka bir ş...